Azospermi mi Kriptozoospermi mi? Op.Dr.Tansel Kaplancan

Azospermi mi Kriptozoospermi mi? Op.Dr.Tansel Kaplancan
Çocuk sahibi olamayan çiftlerde erkek kaynaklı infertilite nedenleri arasında azospermi ve kriptozoospermi önemli bir yer tutar. Bu iki durum, ilk bakışta benzer görünse de aslında tanı ve tedavi süreçlerinde tamamen farklı yaklaşımlar gerektirir. Bu canlı yayında Op. Dr. Tansel Kaplancan, bu iki kavramın farklarını, doğru tanının nasıl konulması gerektiğini ve tedavi seçeneklerini detaylı olarak açıkladı.
Azospermi Nedir?
Azospermi, erkeğin menisinde hiç sperm hücresi bulunmaması durumudur. Ancak bu tanı, tek bir testle konulmamalıdır.
Dr. Kaplancan’a göre, “Bir laboratuvar sonucunda sıfır sperm çıkması, kesin azospermi demek değildir.”
Bu tanının doğrulanabilmesi için en az iki farklı laboratuvarda, farklı zamanlarda yapılan testlerde hiçbir şekilde sperm bulunmaması gerekir. Gerektiğinde üçüncü hatta dördüncü test bile yapılabilir.
Eğer hiçbir laboratuvarda, hiçbir zaman diliminde sperm tespit edilmemişse bu durum “saf azospermi” olarak tanımlanır. Asıl tedavi edilmesi gereken grup da bu hastalardır.
Kriptozoospermi (Gizli Sperm) Nedir?
Kriptozoospermi, ejakülatta (meni örneğinde) çok az sayıda sperm bulunması durumudur. Bu spermler, genellikle normal mikroskobik incelemede değil, santrifüj (çökelti) yöntemiyle yapılan detaylı analizlerde saptanır.
Dr. Kaplancan, bu durumu şöyle açıklıyor:
“Bazen menide 3 tane, 5 tane ya da 1000 tane sperm çıkabilir. Bunlar normal incelemede görünmez ama çökeltiyle yapılan testlerde bulunur. İşte bu kriptozoospermi demektir.”
Bu durumdaki hastalarda aslında sperm vardır; sadece çok az sayıdadır. Ancak çoğu zaman laboratuvarlarda yapılan yüzeysel incelemeler nedeniyle “azospermi” tanısı konur ve hasta gereksiz yere ameliyata yönlendirilir. Bu da yanlış bir tedavi sürecine neden olur.
Yanlış Tanıların Sonuçları
Birçok merkezde yapılan hata, kriptozoospermi hastasına azospermiymiş gibi davranılmasıdır.
Bu durumda hastaya mikroTESE (cerrahi sperm arama) ameliyatı yapılır. Oysa zaten menide az da olsa sperm vardır. Doktor, ameliyatta “sperm bulduk” dese de bu yeni bir buluş değildir; hasta zaten sperm üretiyordur.
Bu nedenle Dr. Kaplancan, mikroTESE ameliyatı öncesinde çok titiz davranılması gerektiğini vurguluyor:
“Eğer hastada zaten menide sperm çıkıyorsa, mikroTESE yapılmaz. Çünkü zaten o sperm dışarıya atılıyor. Burada doğru karar için laboratuvarın güvenilirliği çok önemlidir.”
Tedavi Planlamasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Eğer menide az sayıda sperm bulunuyorsa, bu durumda hemen tüp bebek (IVF) tedavisine geçmek doğru değildir. Önce sperm kalitesi incelenmeli; hareket ve şekil özellikleri değerlendirilmelidir.
Dr. Kaplancan bu konuda şunları söylüyor:
“Az sayıda sperm varsa ama hareketi ve şekli iyiyse, o spermle tüp bebek yapılabilir. Ancak gerekirse önce antioksidan tedavi, sigara-alkol bırakılması ve beslenme düzenlemesiyle sperm kalitesi artırılmalıdır.”
Klinefelter Sendromu ve Sperm Bulma Şansı
Klinefelter sendromu, doğuştan gelen bir kromozom anomalisi olup erkeklerde 47,XXY kromozom yapısına neden olur. Bu hastalarda genellikle hormon bozuklukları (yüksek FSH/LH, düşük testosteron) görülür.
Dr. Kaplancan, Klinefelter hastalarına özel bir yaklaşım gerektiğini belirtiyor:
“Bu hastaları ameliyat etmeden önce mutlaka 6 aylık bir hormon tedavisine alıyorum. FSH yüksek, testosteron düşükse direkt ameliyat yapmam. Tedavi sonrası sperm bulma şansımız %52 ile %60 arasında değişiyor.”
Ancak yaş önemli bir faktördür.
30 yaş altındaki hastalarda sperm bulma oranı daha yüksekken, yaş ilerledikçe bu oran azalır.
İkinci Ameliyat Gerçekten Tehlikeli mi?
Bazı hastalara, “Bir defa mikroTESE yapıldıysa ikinci ameliyat tehlikelidir” denmektedir.
Dr. Kaplancan bu konuda oldukça net:
“Tecrübeli ellerde ikinci hatta dördüncü ameliyat bile tehlikeli değildir. Ben dört defa ameliyat ettiğim Klinefelter hastalarında sperm bulup çocuk sahibi olanları gördüm.”
Burada önemli olan, ameliyatın nasıl yapıldığı ve dokuların ne kadar hassas şekilde alındığıdır.
Tecrübesizce yapılan ameliyatlar doku kaybına ve cinsel fonksiyon bozukluklarına yol açabilir.
Sonuç: Doğru Tanı, Doğru Tedavi
Bu yayın, erkek kısırlığında özellikle azospermi ve kriptozoospermi ayrımının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Yanlış tanı, gereksiz ameliyatlara ve zaman kaybına neden olabilir.
Bu nedenle erkek infertilitesi değerlendirmesinde aşağıdaki noktalar temel alınmalıdır:
En az iki farklı laboratuvarda test yapılmalı.
Kriptozoospermi varsa, mikroTESE yapılmadan önce sperm kalitesi artırılmalı.
Klinefelter sendromunda hormon tedavisi sonrasında ameliyat planlanmalı.
Her olgu bireysel olarak değerlendirilmelidir.
Sperm Sağlığı, Genetik İncelemeler ve Erkek Faktörünün Önem
1. Sperm Var Ama Sağlıksızsa Ne Yapılmalı?
Canlı yayına katılan izleyicilerden biri, sigara ve alkol kullanmadığını, 10 yıldır doğal yolla gebelik elde edemediklerini ve üç tüp bebek denemesi yaptıklarını belirtti. İki deneme tutmuş, ancak son kalan embriyo başarısız olmuştu. Sperm örneğinde morfoloji (şekil) sıfırdı.
Dr. Tansel Kaplancan bu durumda yapılması gerekeni şöyle özetledi:
“Sperm var demek bizi sevindirir, ama sağlıksız olması üzülmemize neden olur. Bizim görevimiz o spermi nasıl sağlıklı hale getirebileceğimizi bulmak. Bunun için test sonuçlarını görmek gerekir. Sperm varlığı iyi bir başlangıçtır; önemli olan kaliteyi artırmak.”
Uzman, bu tür hastalarda diyet, antioksidan tedavi, sigara-alkol uzaklaştırılması ve düzenli takiplerle sperm kalitesinin artırılabileceğini belirtti.
2. Embriyo Genetik Testleri: Ne Zaman Gerekli?
Bir izleyici, “5. gün embriyolarım var ama genetik teste gerek yok denildi” şeklinde bir soru yöneltti.
Dr. Kaplancan bu konudaki yanlış anlaşılmaları netleştirdi:
“3. gün embriyolarına genetik test yapılmaz. Bu test yalnızca 5. gün embriyolarında yapılabilir. Eğer 5. gün embriyosu transfer edilmiş ama gebelik tutmamışsa, düşük ya da biyokimyasal gebelik yaşanmışsa, bir sonraki denemede mutlaka genetik inceleme yapılmalıdır.”
Doktor, bu kararın hastanın hakkı olduğunu da vurguladı:
“Sonuçta embriyolar sizin. Doktor ‘gerek yok’ dese bile siz ‘ben genetik test istiyorum’ deme hakkına sahipsiniz.”
3. Hipo-hipo (Hipogonadotropik Hipogonadizm) ve Uzun Süreli Tedaviler
Bir başka soru, hipo-hipo erkek hastalarda uygulanan hormon tedavisinin süresiyle ilgiliydi.
Dr. Kaplancan, bu özel hasta grubunun doğru yönetilmesi gerektiğini vurguladı:
“Hipo-hipo hastalarda beyin, hormon üretimini hiç yapmadığı için vücut bu hormonları tanımamıştır. Tedaviye başlandığında bazen milyonlarca sperm çıkabilir ve doğal gebelik bile gerçekleşebilir.”
Ancak bu hastalarda tedavi süresi kişiye göre değişir:
-
Bazı hastalarda 6 ayda sonuç alınabilir, bazı hastalarda 9 ayda.
-
“Bir yıl tedavi başlanır” gibi sabit bir kural yoktur.
-
Tedavi, kullanılan ilaçların kombinasyonu ve protokolüne göre değişir.
Dr. Kaplancan ayrıca tedavide tek iğne kullanılmasının yanlış olduğunu, genellikle haftanın 6 günü iki farklı ilacın dönüşümlü verilmesi gerektiğini belirtti:
“Tedavi eksik yapılırsa testislerden sperm çıkışı olmayabilir. Bu nedenle hastalar tüm protokolü bize göndermeli, kullanılan ilaçları ayrıntılı bildirmelidir.”
4. Embriyonun 3. Günden 5. Güne Gidememesi: Sebep Erkek Faktörü Olabilir
Yayında sıkça vurgulanan konulardan biri de embriyo gelişiminin 3. günde durması oldu.
Dr. Kaplancan bu durumun çoğunlukla sperm kaynaklı olduğunu belirtti:
“Embriyo 3. günden 5. güne gitmiyorsa erkek faktörünü detaylı incelemek gerekir. DNA hasarı, varikosel, hormon bozukluğu, prolaktin yüksekliği gibi nedenler olabilir.”
Bir hastasının örneğini paylaşarak konuyu somutlaştırdı:
“Van’dan gelen bir hastada DNA hasar oranı %60 çıktı. Bu demek ki iki spermden biri bozuk. Laboratuvarda seçilen spermin iç yapısını göremediğiniz için rastgele seçim yapılmış oluyor. Bu durumda embriyo gelişimi durur.”
Sonuç olarak, embriyonun gelişememesi yalnızca yumurtaya değil, spermin genetik bütünlüğüne de bağlıdır.
5. Erkek Faktörü ve Ürolojinin Artan Önemi
Dr. Kaplancan, tüp bebek tedavilerinde artık ürolojinin rolünün daha da arttığını belirtti:
“Eskiden ‘sperm varsa çocuk olur’ denirdi ama artık biliyoruz ki bu doğru değil. O sperm tedavi edilmeden, DNA hasarı düzeltilmeden tüp bebek başarısı beklenemez.”
Aralık ayında yapılacak bir bilimsel toplantıda bu konunun ayrıntılı olarak ele alınacağını da duyurdu.
Amaç, tüp bebek sürecinde erkek faktörünün erken dönemde incelenmesini teşvik etmek.
6. Embriyo Genetiği ve Tekrarlayan Başarısızlıklar
Yayına katılan bir başka hasta, üç kez tüp bebek tedavisi geçirdiğini, birinde dış gebelik yaşadığını anlattı.
Dr. Kaplancan bu durumda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Eğer daha önceki denemelerde 5. gün embriyosu elde edilip tutmadıysa, genetik analiz yapılmalıydı. 5. güne ulaşan embriyo varsa ama gebelik gerçekleşmediyse, genetik bozukluk olasılığı yüksektir.”
Yani hastalar, tekrarlayan başarısızlıklarda embriyoların genetik incelemesini talep etmelidir.
Doktor, “Eğer bu test yapılmazsa aynı olumsuz sonuçlar tekrar eder” diyerek genetik taramanın önemini vurguladı.
3. Bölüm — Erkek Faktörü: Varikosel Sonrası Beklenti, “Spermatid Sınıfları” Yanılgısı, ROSI ve Tedavi Sıralaması
3.1. Varikosel Ameliyatından Sonra “Doğal Gebelik Şansı” Nasıl Değerlendirilir?
-
Örnek vaka parametreleri: Total 46 milyon, ileri hareket %13, yerinde hareket %9, morfoloji %2; çift taraflı varikosel operasyonu geçirmiş.
-
Doktorun yaklaşımı:
-
Ameliyat öncesi ve sonrası spermogramların yan yana kıyaslanması gerekir.
-
Operasyon sonrası 6–9 ay (maks. ~12 ay) iyileşme penceresi tanınır; bu süre dolmadan kesin hüküm verilmez.
-
Mevcut tablo “fena değil” olsa da, ileri hareket beklenen ölçüde artmamış olabilir; süre, önce/sonra değerleri ve ek faktörler (yaş, eş faktörleri) birlikte yorumlanmalı.
-
3.2. “SA, SB, SC, SD / Round Spermatid” Sınıflamalarına Dair Uyarı
-
Net uyarı: “SA, SB, SC, SD” gibi şemalarla ilerleme vaadi pazarlayan yaklaşımlar kandırıcı olabilir.
-
Prensip: “Kuyruk” varsa zaten spermdir; kuyruk yoksa round spermatiddir. “CD çıktı” deniyorsa ve tüp bebek teklif edilmiyorsa, iddia gerçekçi değildir.
-
Alt mesaj: “A’dan B’ye, B’den C’ye ilerlettik” gibi söylemler bilimsel dayanak olmadan sunuluyorsa itibar edilmemeli.
3.3. “Bütün Sonuçlar Normal Ama Gebelik Yok” İkilemi
-
Doktorun notu: “Bakmak başka, görmek başka.”
-
Örnek: FSH = 12 mIU/mL “referans aralık içinde” görünebilir ama infertilite bağlamında normal sayılmayabilir.
-
Eylem: Testlerin tamamı (hormon paneli, tekrar spermogramlar, mümkünse 2–3 farklı laboratuvar) bir arada ve klinik bağlamla yorumlanmalıdır.
3.4. Patoloji (Sertoli-Cell Only) Raporu ve MikroTESE Terminolojisi
-
Pratik nokta: Son yıllarda parça patolojisi almanın karar değeri sınırlı; tek bir noktadan biyopsi genellemeye izin vermez.
-
Sık hata: “MikroTESE yapıldı” deniyor; rapor incelenince aslında TESE olduğu anlaşılıyor.
-
Öneri: Ameliyat raporları mutlaka gönderilmeli; gerçekten mikroTESE mi yapılmış, teknik yeterli mi, tekrar şans var mı — buna göre yol çizilir.
3.5. Varikosel Ameliyatı Sonrası Sayının Artışı Nereye Kadar?
-
Örnek: 11 milyondan 35 milyona çıkış (10. ay).
-
Pencere: Tipik artışlar ilk 6–12 ay içinde görülür; bir yıldan sonra belirgin sıçrama nadir.
-
Yol ayrımı: 10–12 ay civarında yeniden değerlendirme → gerekirse IVF/ICSI planlaması.
3.6. “İlaç Kullanıyorum, Devam Edelim mi?” Soruları
-
Tek reçete yok: Hangi ilaç, hangi doz, hangi endikasyon? Sadece “kullanıyorum” bilgisiyle karar verilmez.
-
Zorunlu ilke: Nedeni saptamadan “rastgele” antioksidan/ilaç kullanımı sınırlı fayda sağlar.
3.7. ROSI (Yuvarlak Spermatidden Enjeksiyon) – “Köprüden Önce Son Çıkış”
-
Realite: Döllenme ve 5. gün embriyo gelişimi olabilir; fakat klinik gebelik oranları düşüktür (%15, %10, hatta %8 aralığı bildirildi).
-
Kullanım: Kuyruklu sperm bulunamayan olgularda, hasta bilgilendirmesi ve onam ile denenebilecek seçenektir.
3.8. Hipo/Hiper-Hipo Grupları ve Başarı Örnekleri
-
Zor grup: FSH/LH yüksek, testosteron düşük (hiper/hipo varyantları) olgular en güç gruplardandır.
-
Saha deneyimi: Bu grupta dahi uygun hazırlık ve cerrahiyle kuyruklu sperm bulunabildiğine dair vaka paylaşımları mevcut.
3.9. “Motil/İmmotil” Varken Azospermi Olunmaz
-
Tanım kilidi: Raporunuzda “motil” (hareketli) ya da “immotil” (hareketsiz) ibaresi varsa, bu zaten hücre görüldüğü anlamına gelir → azoospermi değil.
-
Azoospermi: Tüm bakılarda sıfır hücre.
3.10. Testosteron Replasmanı ve Çocuk İsteyen Erkek
-
Kesin kural: Çocuk isteyen hastada eksojen testosteron (enjeksiyon/hap, sustanon/nebido, vs.) verilmez → spermatogenezi baskılar.
-
Alternatif: Testosteronu arttıracak protokoller testosteron vermeden düzenlenebilir; tüm tetkikler ışığında hekim kurgular.
3.11. “Ücret/Organizasyon” Soruları
-
Yönlendirme: Muayene/ameliyat ücretleri ve organizasyon için asistan/dernek ile iletişim önerilir; hekim içerik ve tıbbi süreçlere odaklanır.
4. Bölüm — Ameliyat Öncesi Tedavi Zorunluluğu, “Sıfır Değilse Azo Değil” Kuralı, Zamanlama ve Çiftin Birlikte Planlanması
Op. Dr. Tansel Kaplancan ile Canlı Yayın – Derleme (Bölüm 4)
4.1. “Önce tedavi, sonra cerrahi” ilkesi
-
Kural: Objektif tıkanıklık dışında ameliyat öncesi mutlaka medikal hazırlık (hormon düzenleme, enfeksiyon kontrolü, yaşam tarzı-diyet, antioksidan vb.).
-
Uyarı: “Doğrudan mikroTESE yapalım” yaklaşımı hastanın yararını gözetmez. Tedavisiz cerrahi öneriliyorsa mesafeli durun.
4.2. “İmmotil yazıyorsa azo değildir” (Tanı netliği)
-
Raporunuzda “motil/immotil” ibaresi varsa, bu hücre görüldüğü anlamına gelir → azoospermi değildir.
-
Azoospermi yalnızca tüm incelemelerde hiç hücre görülmediğinde konur.
-
Eylem: Raporları eksiksiz gönderin; gerekirse ikinci/üçüncü laboratuvar ile teyit.
4.3. Uzakta yaşayan hastalar ve muayene gerekliliği
-
Telefon/DM ile tedavi olmaz. Planlama ve karar için yüz yüze değerlendirme şarttır.
-
Cumartesi muayeneleri çoğu zaman mümkündür; randevu planlamasını asistan yapar.
4.4. “İleri hareket 0, morfoloji eksik” gibi tekil parametrelerle karar verilmez
-
En az 2–3 spermogram (tercihen farklı laboratuvarlardan) + morfoloji mutlaka değerlendirilmeli.
-
Yalnızca bir testte “ileri hareket 0” saptanmışsa tekrar gerekir; morfoloji 0 ise IVF öncesi strateji değişebilir.
4.5. Uzun protokoller ve 2. faz tedaviler
-
Bazı gruplarda 6 ay + ek 3 ay uzatma yapılabilir; hekim kendi hasta serisinde dışarı çıkış gördüyse sürdürür.
-
Çıkış yoksa:
-
Cerrahi yapılmadıysa → mikroTESE düşünülebilir.
-
Yapıldıysa ve sonuç yoksa → bekleme/yeniden plan.
-
4.6. Kadın faktörü, yaş ve AMH: Zamanı birlikte yönetmek
-
Öncelik yumurta varlığıdır. AMH çok düşük bile olsa mevcut yumurta ile başarı mümkündür.
-
Plan: Kadın-doğum/tüp bebek ekibi yumurtayı, üroloji spermi aynı takvimde yönetmeli.
-
Örnek senaryolar:
-
Kadın yaşı ileri + düşük rezerv: Yumurta toplama önceliklenir; erkek faktörü eşzamanlı optimize edilir.
-
Yüksek sperm DNA hasarı: Dışarı ejekülat yerine testiküler sperm kullanım opsiyonu gündeme gelebilir.
-
4.7. Neden transfer tutmadı? (DNA hasarı ve ileri erkek faktörü)
-
Tekrarlayan negatif/kimyasal/dış gebelikte sperm DNA kırılganlığı ve FISH gibi ileri testler gözden geçirilmeli.
-
Strateji:
-
DNA hasarı tedaviyle düşerse → standard IVF/ICSI.
-
Düşmüyorsa veya 5. güne gidemiyorsa → testiküler sperm ile ICSI ve/veya PGT seçenekleri.
-
4.8. Testisten sperm çekimi (kimlerde, ne zaman?)
-
Endikasyonlar (özet):
-
Kronik prostat/sperm yolu enfeksiyonu ve buna bağlı başarısızlıklar,
-
Yüksek ve düşmeyen DNA hasarı,
-
Çoklu IVF başarısızlığı (5. güne ulaşamama / 5. günde genetik anomali / tutmayan transfer).
-
-
Not: Her hastaya değil; seçilmiş olgulara önerilir
-
. “İki hastadan birinde gebelik” gibi anlamlı bir şans bildirilmektedir.
4.9. Diyabet, yaşam tarzı ve adım adım iyileştirme
-
Diyabet/insülin direnci olanlarda glisemik kontrol + antioksidan ile kalite artışı mümkündür; ancak tek sebep kabul edilmemeli, tüm panel incelenmelidir.
-
“%10 kaliteli sperm” ifadesinde soru neden %90 bozuk? olmalıdır.
4.10. Genetik aktarım kaygısı (azoospermi → erkek çocuk)
-
Bazı azoospermi tiplerinde erkek çocukta risk olabilir; PGT ile sağlıklı embriyo seçimi hedeflenir.
-
Amaç sağlıksız embriyonun transfer edilmemesidir.
4.11. “Normal yolla olsun istiyoruz” dileği
-
Hekim, mümkünse spontan gebeliği desteklemek ister; fakat IVF endikasyonu konmuşsa olasılık düşüktür.
-
“Mucize” ihtimali hariç, zaman/moral/kaynak kaybını önlemek için önerilen IVF yoluna geçmek rasyoneldir.
Vermiş olduğu değerli bilgiler için Op.Dr.Tansel Kaplancan a çok teşekkür ederiz.
******
Bizi instagram ve Facebook tan da takip edebilirsiniz.
Azospermi mi ve Kriptozoospermi mi? konusunu okuyanlar aşağıdaki konuları da incelediler;
Düşük Yumurta Rezervinde Yeni Yaklaşımlar
Tüp Bebek Tedavisinde Testler ve Önemi
Sperm DNA Hasarı ve Tedavisi. Op.Dr.Tansel KAPLANCAN
Yumurta ve Sperm Kalitesini Artırma Yöntemleri.
Yumurta Canlandırma Tedavileri. Dr.Emin Haqverdiyev
Düşük Over Rezervi İle İlgili Yeni Çalışmalar.
Erken Yumurta Yetmezliği. Op.Dr.Erbil Yağmur
Tüp bebek Tedavilerinin Başarısında Hasta Doktor iletişimin Önemi.Op.Dr.Aziz İhsan Tavuz
Yumurta ve Embriyo Ne Zaman Dondurulmalı? Op.Dr.Enver Kurt
Tüp Bebekte Embriyo ve Tutunma Sorunları – Doç. Dr. Nadiye Köroğlu
Dondurulmuş Embriyo ve Taze Embriyo Hangi Durumlarda Başarılı? Prof.Dr.Turgut AydınSperm Sıfır ise Tedavi Olur mu? Op.Dr.Tansel Kaplancan
Tüp Bebek Tedavileri. Soru Cevap Yayınımız
Op. Dr. Selen Ecemis’ten Tüp Bebekte Başarının Sırları
Tüp Bebek Tedavisinde Son Çalışmalar. Prof.Dr.Gökalp ÖNER
Tüp Bebek Başarı Hikayesi ; Mucize mi? İnanç mı? Aliye Sibel Tuzcu
Tüp Bebek Tedavileriniz için Çocuk İstiyorum Formu ile bize ulaşabilirsiniz.