Tüp Bebek Tedavisine Nasıl Hazırlanmalı?
Tüp Bebek Tedavisine Hazırlık: İlk Görüşme, Değerlendirme ve 3 Aylık Hazırlık Süreci
Op. Dr. Aziz İhsan Tavuz ile canlı yayın sohbetinden derlenmiştir.
Bu yazıda, Op. Dr. Aziz İhsan Tavuz’un katıldığı canlı yayında anlattığı “tüp bebeğe hazırlık” sürecini, anlaşılır ve düzenli bir makale haline getirdik. Özellikle ilk kez tüp bebek tedavisine başlayacak ya da ikinci kez deneyecek çiftler için; hem tıbbi değerlendirme aşamalarını hem de yaşam tarzı değişikliklerinin önemini adım adım bulabilirsiniz.
Yapay Zeka ile Sperm Seçimi: Merkezde Yeni Bir Dönem
Dr. Tavuz, yayının başında merkezlerinde yeni başladıkları bir uygulamadan bahsediyor: yapay zeka destekli sperm seçimi.
Kullandıkları yazılım Avrupa menşeli bir program ve Türkiye’de benzerlerinden farklı olarak yalnızca spermin hareketine değil, hem hareket hem de morfolojiye (şekline) bakarak değerlendirme yapıyor. Bu sistem:
-
Önce embriyoloğun klasik mikroskop değerlendirmesiyle birlikte çalışıyor,
-
Ardından yapay zeka, spermi ikinci kez analiz ederek bir nevi doğrulama ve ek kontrol görevi görüyor,
-
Özellikle tese/mikro tese gibi operasyonlarda da kullanılmaya başlanmış durumda.
Dr. Tavuz, bu tür programların ileride Türkiye’de de geliştirilmesini, bilgisayar mühendisliği bölümleri ve yatırımcılarla yapılacak ARGE projeleri ile çok mümkün gördüğünü, bu tarz iş birliklerine açık olduklarını vurguluyor.
Tüp Bebeğe Hazırlık Aslında Ne Demek?
Soru:
“Tüp bebeğe nasıl hazırlanmalıyız, bu hazırlığa ne zaman başlamalıyız?”
Dr. Tavuz, bu soruyu şöyle yanıtlıyor:
Tüp bebeğe hazırlık dediğimiz süreç, aslında doğal yolla gebelik planlayan herkesin uygulaması gereken genel sağlık hazırlığı ile neredeyse aynı. Çünkü:
-
Hem doğal yolla gebelik şansını artıran,
-
Hem de tüp bebek tedavisinin başarısını yükselten,
-
Genel sağlığı ve üreme potansiyelini güçlendiren bir yaklaşım.
Bu yaklaşımda hedef:
-
Kadında yumurta kalitesini,
-
Erkekte sperm kalitesini artırmak.
Bu amaçla geliştirilen “Embriyo Kalitesi Artırma Programı”nı, aslında doğal yolla gebeliği de destekleyen bir hazırlık programı olarak tanımlıyor.
Yaşam Tarzı: Tedavinin Temeli
Hazırlık döneminde odaklanılan başlıca alanlar:
-
Düzenli ve yeterli uyku,
-
Dengeli beslenme,
-
Düzenli fiziksel aktivite / spor,
-
Sigara ve alkolü bırakma,
-
Mümkün olduğunca toksinlerden ve yoğun stresten uzak durma.
Dr. Tavuz’a göre bütün bu adımlar;
-
Tüp bebek tedavisinde embriyo kalitesini ve gebelik şansını artırdığı gibi,
-
Doğal yolla gebelikte de sağlıklı gebelik elde etme ve gebeliğin sağlıklı devam etmesine katkı sağlıyor.
Özellikle:
-
Fazla kilo varsa kilo verilmesi,
-
Tiroid bozukluklarının düzeltilmesi,
-
Bağışıklık ve pıhtılaşma sistemi ile ilgili sorunların saptanıp gerekli önlemlerin alınması,
hem tüp bebekte hem doğal gebelikte düşük ve erken doğum riskini azaltan önemli adımlar.
İlk Başvuru: Çifti Nasıl Değerlendiriyoruz?
Soru:
“Bir çift size ilk kez başvurduğunda, tüp bebek öncesi hangi tetkik ve değerlendirmeler yapılmalı?”
Dr. Tavuz, ilk değerlendirmede hem genel sağlık hem de üreme sağlığını inceleyen kapsamlı bir yaklaşım benimsediklerini anlatıyor.
Kadın için yapılan başlıca incelemeler
-
Genel kan testleri,
-
Bulaşıcı hastalıklar için tarama,
-
Prolaktin ve bazı temel hormon düzeyleri,
-
Tiroid fonksiyon testleri ve tiroid otoantikorları,
-
Bağışıklık sistemi ve pıhtılaşma sistemi ile ilgili testler,
-
Şeker metabolizması (insülin direnci, kan şekeri vb.),
-
Yumurtlama düzeni ve
-
Rahimde embriyonun tutunmasını etkileyebilecek sistemlerin değerlendirilmesi.
Eğer çift akraba evliliği yapmışsa, mutlaka genetik danışmanlık öneriliyor. Gerek görülürse ileri genetik testler planlanıyor ve bu sonuçlara göre embriyoda belirli hastalıkların taranması gündeme gelebiliyor.
Erkek için yapılan başlıca incelemeler
-
Sperm analizi,
-
Gereken olgularda sperm DNA hasarı testi,
-
Uygun hastalarda testis ultrasonu,
-
Sigara/alkol kullanımı, meslek, uzun süre oturarak ya da ayakta çalışması gibi yaşam tarzı faktörlerinin değerlendirilmesi.
Dr. Tavuz, bu görüşmenin ortalama 45 dakika ile 1 saat sürdüğünü ve çoğu zaman “birçok ilaçtan daha etkili” olduğunu söylüyor. Çünkü bu sürede:
-
Gözden kaçan küçük ama önemli sorunlar fark edilebiliyor,
-
Bunlara yönelik küçük ama etkili dokunuşlar yapıldığında, tedavi süreci baştan çok daha verimli hale gelebiliyor.
Sadece Test İstemek Yetmez: Sonuçların Takibi
İlk görüşmede istenen tetkikler yapıldıktan sonra iş bitmiyor.
Soru:
“Tetkikleri istediniz, ondan sonraki süreç nasıl ilerliyor?”
Cevapta öne çıkan noktalar:
-
Hastanın yaptırdığı tetkiklerin eksiksiz olup olmadığı mutlaka kontrol ediliyor.
-
Bazı laboratuvarlarda istenen testlerin bir kısmı yapılmamış veya eksik kalmış olabiliyor; hasta fark etmeyebiliyor.
-
Bu nedenle, yalnızca “tahlil istemek” değil,
-
Sonuçları tek tek görmek,
-
Eksikleri tespit edip tamamlamak,
-
Sonra da çifte oturup tüm sonuçları anlaşılır dille anlatmak çok önemli.
-
Bu ikinci oturumda:
-
“Şu testleri istemiştik, sonuçlarınız şu şekilde çıktı, biz sizde şu sorunları saptadık. Bunları düzeltmek için şu yaşam tarzı değişikliklerine, şu takviyelere, şu ilaçlara ihtiyacımız var.”
şeklinde net bir yol haritası çiziliyor.
Neden 2–3 Ay Bekliyoruz?
Soru:
“Neden hemen tüp bebek tedavisine başlamıyorsunuz da 2–3 ay bekliyorsunuz?”
Dr. Tavuz, hazırlık dönemini hem bilimsel hem de pratik açıdan şöyle açıklıyor:
-
Sperm üretimi bugün başlıyor, 70–90 gün sonra dışarı atılıyor.
-
Yani bugün sigarayı bırakan bir erkek için, o sigaranın etkilenmediği sağlıklı spermi kullanmak için en az 2,5–3 ay beklemek gerekiyor.
-
Aynı süreçte kadın için de beslenme, yaşam tarzı, kilo, hormon dengesi gibi pek çok faktör iyileştiriliyor ve yumurta kalitesinde anlamlı artış hedefleniyor.
Burada amaç:
-
“4 folikül vardı, onu 10 yapalım” değil,
-
Elimizdeki 3–4 yumurtadan mümkün olduğunca yüksek oranda 5. gün embriyosu (blastokist) elde etmek.
Dr. Tavuz, iyi bir tedavide:
-
Örneğin 4 yumurtadan 3 tane 5. gün embriyosu elde edilmesinin dünya standartlarının üzerinde, çok başarılı bir sonuç olduğunu,
-
4 yumurtadan hiç embriyo çıkmaması veya sadece 1 embriyo çıkmasının ise “daha düşük verimli bir tedavi” anlamına geldiğini vurguluyor.
Bu nedenle, 2–3 aylık hazırlık dönemi:
-
Hem tüp bebek tedavisinin potansiyelini artırmak,
-
Hem de bu bekleme süresinde doğal yolla gebelik için de bir fırsat tanımak amacıyla planlanıyor.
“Ben Beklemek İstemiyorum, Hemen Tüp Bebek İstiyorum” Diyenler
Soru:
“3 ay hiç beklemek istemeyen, hemen tüp bebeğe başlamak isteyen hasta oluyor mu?”
Dr. Tavuz, buna örnek olarak Artvin’den gelen bir çifti anlatıyor:
-
Beyefendi günde bir paket sigara içiyordu.
-
Sperm analizinde bazı sorunlar görüldü ve DNA hasarı testi istendi.
-
Aynı zamanda eşinin yumurtalıkları da aslında tedaviye başlamak için uygundu.
Buna rağmen, çifte:
-
Hazırlık yapılmadan başlanacak bir tedavinin başarı potansiyelinin düşük olacağını,
-
Maddi, manevi ve psikolojik yükü yüksek olan bu süreçte “deneme–yanılma” şeklinde ilerlemenin doğru olmayacağını anlattılar.
Çift de bunu mantıklı buldu ve uzak yoldan gelmiş olmalarına rağmen ön hazırlık yapmayı ve beklemeyi kabul etti.
Dr. Tavuz’un yaklaşımı özetle şöyle:
“Yapacaksak bir kere yapalım, düzgün yapalım; hedefimiz sağlıklı çocuk.”
Bazı Merkezlerde “Hemen Başlayalım” Baskısı
Soru:
“Bazı merkezler hastayı kaçırmamak için hemen ‘yarın başlayalım’ diyebiliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?”
Dr. Tavuz, hastaların bu konuda tedirgin olabildiğini, “Acaba beklersem ileride pişman olur muyum?” diye düşündüklerini biliyor. Buna rağmen:
-
Hastalara ikinci görüş almanın doğal ve gerekli olduğunu söylüyor.
-
“Bizim kadar detaylı inceleyen bir yer bulursanız orada da tedavi olabilirsiniz.” diyerek, rekabet kaygısıyla değil, şeffaflıkla yaklaştıklarını vurguluyor.
-
Ancak pratikte çoğu merkezin bu kadar ayrıntılı hazırlık yapmadığını da ekliyor.
Özellikle mikro tese gibi operasyonlarda:
-
Bazı doktorlar ameliyat öncesi 3–6 ay süreyle ön tedavi veriyor,
-
Yeni olarak büyüme hormonu düzeyine bakıp düşükse tedaviye ekleme gibi uygulamalar yapılıyor,
-
Bu hazırlıklar, ameliyatta sperm bulma olasılığını artırmak için önemli.
“Geldim, yarın mikro tese yapılsın” mantığıyla hızlıca ameliyat planlandığında, aynı verimin alınamayabileceğini açıkça belirtiyor.
Tüp Bebek Tedavisinin Psikolojik Yönü: Stresi Kim Taşımalı?
Soru:
“Bu 3 aylık sürede çiftlerin psikolojik hazırlığı nasıl oluyor? İlk görüşmede neler değişiyor?”
Dr. Tavuz, ilk görüşmeye gelen çiftlerin çoğunlukla:
-
Endişeli,
-
Korkulu,
-
Ümitsiz olduklarını söylüyor.
İlk görüşmenin sonunda ise:
-
Durumu net bir şekilde ortaya koyarak,
-
Başarı oranlarını, beklentileri, yapılacakları şeffaf biçimde anlatarak,
-
Merkezin altyapısının yeterli olduğunu açıklayarak,
çoğu çiftin “Doğru yere geldim, burada her şey olması gerektiği gibi yapılacak” düşüncesiyle rahatlamış şekilde merkezden ayrıldığını belirtiyor.
Hatta açıkça şunu söylüyor:
“Her gün kafanızı yastığa koyduğunuzda ‘Acaba bir şey eksik mi yapılıyor?’ diye düşünmenizi istemiyoruz. Bu stresin büyük kısmını biz devralıyoruz. Sizden istediğimiz, çağırdığımızda gelmeniz ve verdiğimiz programı uygulamanız.”
Ayrıca:
-
Tüp bebek tedavisinin çoğu işlemi günübirlik yapılıyor,
-
Hastanede yatış gerektirmiyor,
-
Çoğu kişi ertesi gün işine dönebiliyor,
-
Ağrı–acı, iğne kullanımı gibi noktalar genelde hastaların kafasında büyüttükleri kadar ağır olmuyor.
Burada önemli olanın, tedaviyi nasıl algıladığımız ve nasıl yönlendirildiğimiz olduğunu vurguluyor.
FSH, AMH, Estradiol Değerleri: Ne Kadar Önemli?
Soru:
“Herkesin elinde FSH, LH, AMH sonuçları var. Siz bu testleri nasıl değerlendiriyorsunuz?”
Dr. Tavuz, bu konuda çok net:
-
Sadece kâğıt üzerinde yazan FSH, AMH değerine bakarak “Senin çocuğun olmaz” demenin doğru olmadığını,
-
Kişinin yaşı ve ultrasonla değerlendirilen yumurtalık rezervinin (folikül sayısı) çok daha belirleyici olduğunu söylüyor.
Örnek veriyor:
-
FSH değeri 40–50 olup, ultrasonla bakıldığında hâlâ folikülleri görülen hastalar var.
-
FSH’si yüksek diye bu hastaya “Artık tedavi olma” demek tıbben doğru değil.
Dolayısıyla:
-
Düzenli adet gören bir kadında, düzenli yumurta büyümesi olduğunu,
-
Bu yumurtaları doğru şekilde büyütüp doğru zamanda toplamanın doktorun görevi olduğunu belirtiyor.
Estradiol konusunda da:
-
Estradiolün o andaki durumu gösterdiğini,
-
Bir adet döngüsünde yaklaşık 3 kez yumurta büyüme dalgası olduğunu,
-
Bu nedenle sadece tek bir günde bakılan estradiol sonucuna göre karar vermenin doğru olmadığını anlatıyor.
Yumurta Rezervi Azalmış Hastalarda Takip Stratejisi
Soru:
“29 yaşında, AMH’si çok düşük, adet düzensizliği yaşayan bir hastada nasıl bir yol izleniyor?”
Dr. Tavuz’un anlattığı yaklaşım:
-
Yumurta rezervi azalmış hasta grubunda, özellikle genç yaşta, yakın takip önemli.
-
Eğer şehir dışındaysa, bulunduğu yerde belli aralıklarla estradiol testi vermesi isteniyor.
-
Sonuçlar:
-
10–15–20 gibi düşük seviyelerden,
-
Bir anda 40–70 gibi yükseliyorsa,
-
Bu, yumurta gelişimi başladı, şu an bir folikül büyüyor anlamına geliyor.
-
Bu durumda:
-
İlaçlara başlanıyor,
-
O folikül büyütülüyor,
-
Sonra hasta merkeze çağrılarak sürecin geri kalanı merkezde takip ediliyor ve yumurta toplanıyor.
Genç hastalarda bu şekilde yakalanan 1–2 yumurtanın bile sağlıklı bir embriyo ve gebelik potansiyeli yüksek.
İleri yaşta da aynı sistem uygulanıyor fakat bu kez sağlıklı bebek elde etme oranlarının daha düşük olduğu baştan açıkça anlatılıyor.
Şehir Dışından Gelen Hastalar ve Ön Görüşmeler
Soru:
“Kayseri, Sivas gibi şehirlerden gelenler için önce uzaktan bir ön görüşme yapılabilir mi?”
Evet. Dr. Tavuz ve ekibi:
-
Telefon ya da çevrim içi görüşmelerle ön değerlendirme yapıyor,
-
Tahlil sonuçlarını önceden inceleyip,
-
Hastaya merkezde geçirilecek 1–2 günde neler yapılacağını planlıyor.
Şehir dışından gelenler için tipik akış:
-
Önce uzaktan tahlillerin değerlendirilmesi,
-
Merkeze geldikleri gün:
-
Sperm analizi,
-
Gerekirse ek testler, rahim filmi vb.,
-
-
Ertesi gün tüm sonuçların masaya yatırıldığı ayrıntılı bir görüşme ve net bir yol haritası:
-
Hangi tedaviye ne zaman başlanacağı,
-
Kaç ay hazırlık yapılacağı,
-
Bu sürede doğal gebelik ihtimalinin varlığı,
-
Olmazsa hangi tarihte tüp bebeğe geçileceği.
-
Bu sayede, şehir dışından gelen çiftler için kısa sürede hem tıbbi hem de psikolojik olarak net ve planlı bir süreç çiziliyor.
Tüp Bebek Tedavisi Başladıktan Sonra Kontroller Nasıl İlerliyor?
Soru:
“Hasta ilaçlarına başladıktan sonra, tüp bebek tedavisi sırasında ilk kontrolü ne zaman yapıyorsunuz? Özellikle şehir dışından gelenler için süreç nasıl planlanıyor?”
Tüp bebek tedavisinde yumurtalık uyarımı ilaçları başladıktan sonra, Dr. Tavuz’un uyguladığı standart yaklaşım şöyle:
-
Diyelim ki hasta pazartesi günü ilaçlara başladı,
-
Yaklaşık 4–5 gün boyunca ilaçlarını kullanıyor,
-
Cuma veya cumartesi günü ilk kontrol (ultrason ve kan tahlili) yapılıyor.
Bu ilk 4–5 günlük dönemde, özellikle şehir dışından gelen hastalar için:
-
Eğer ulaşım rahatsa, hastalar bu süre içinde memleketlerine geri dönebiliyor,
-
Uzaksa veya git–gel onları zorlayacaksa, bu ilk dönem için de İstanbul’da kalmayı tercih edenler olabiliyor.
İlk kontrolden sonra ise:
-
Yumurtaların büyüme hızına göre genellikle 2–3 günde bir kontrol yapılıyor,
-
Yumurtaların toplama aşamasına yaklaşıldıkça kontroller sıklaşıyor,
-
Tüm uyaran tedavi süreci genelde 10–12 gün sürüyor,
-
Ardından yumurta toplama işlemi yapılıyor.
Eğer bu siklusta elde edilen embriyolar dondurulacaksa:
-
Yumurta toplama işleminden sonraki ertesi gün, hasta genellikle memleketine dönebiliyor.
-
Transfer daha sonra, hazırlık dönemi tamamlandığında ve rahim uygun hale getirildiğinde planlanıyor.
Neden Daha Çok Dondurulmuş Embriyo Transferi Tercih Ediliyor?
Soru:
“Taze embriyo transferi yerine neden dondurulmuş embriyo transferini daha sık tercih ediyorsunuz?”
Dr. Tavuz, merkezlerinde daha çok dondurulmuş embriyo transferi yaptıklarını ve bunun birkaç önemli nedeni olduğunu söylüyor:
-
Genetik test ihtiyacı:
-
Bazı hastalarda embriyolara genetik tarama (PGT) yapılması gerekiyor.
-
Bunun için embriyodan biyopsi alınıp örnek genetiğe gönderiliyor.
-
Bu durumda embriyoyu güvenle saklayabilmek için dondurmak zorunlu hale geliyor.
-
-
Ameliyat gerektiren durumlar:
-
Bazı hastalarda;
-
Histeroskopi,
-
Laparoskopi,
-
Miyom ameliyatı,
-
Küçük poliplerin alınması gibi müdahaleler gerekebiliyor.
-
-
Ancak bu tür ameliyatların önemli kısmı, gebelik dışında şart olmayan işlemler.
-
Hafif yapışıklıklar,
-
Küçük polipler,
-
Tüplerdeki bir miktar tıkanıklık,
-
Ciddi kanamaya yol açmayan miyomlar gibi…
-
-
Dr. Tavuz bu nedenle:
“Önce kaliteli bir embriyo elde edelim, kenara koyalım; bu ameliyatın gerçekten anlamlı olması için bir ‘gereklilik’ olsun, sonra ameliyatı yapalım.”
yaklaşımını benimsiyor. -
Aksi durumda, baştan ameliyat yapılıp aylarca beklenip, sonrasında tedaviye başlandığında embriyo hiç oluşmayabilir. Böyle bir durumda, “Bu ameliyatı neden yaptık?” sorusu ortaya çıkabiliyor.
-
-
Polikistik over ve OHSS riski:
-
Özellikle polikistik over sendromlu, yumurta sayısı çok olan kadınlarda,
-
Taze transfer yapıldığında ciddi ve hayatı tehdit edebilen OHSS (aşırı uyarılma) riski artıyor.
-
Bu hasta grubunda dondurulmuş embriyo transferi çok daha güvenli ve kontrollü bir seçenek.
-
-
Başarı oranları:
-
Merkezlerinde tuttukları istatistiklerde,
-
Dondurulmuş embriyo transferinin başarı oranlarının, taze transferlere göre anlamlı derecede daha yüksek olduğunu görüyorlar.
-
Bu nedenle yalnızca çok sınırlı ve uygun bir hasta grubunda taze transfer, geri kalanların büyük kısmında dondurulmuş transfer tercih ediliyor.
-
Dr. Tavuz, embriyo ve yumurtanın dondurulmasının, mikroenjeksiyonun bulunmasından sonraki en önemli dönüm noktalarından biri olduğunu, tüp bebek tedavisinde kadınların başarı şansını belirgin şekilde artırdığını vurguluyor.
Kilo, Obezite ve Tüp Bebek: Ne Zaman Kilo Vermek Şart?
Soru:
“Kilo fazlam var, tüp bebeğe başlayabilir miyim? Doktorum kilo nedeniyle tedaviyi kabul etmedi, mutlaka zayıflamam mı gerekiyor?”
Dr. Tavuz, fazla kilonun değerlendirilmesinde birkaç önemli noktaya dikkat çekiyor:
-
Önce altta yatan neden araştırılmalı:
-
Sadece “kilolu” olduğu için tedaviyi reddetmek yerine,
-
Önce şu alanlar inceleniyor:
-
İnsülin direnci var mı?
-
Şeker metabolizması bozuk mu?
-
Tiroid fonksiyonları normal mi?
-
Kişi çok mu hareketsiz, çok mu yanlış besleniyor?
-
-
-
Yaşam tarzı değişikliği ve takviyeler:
-
Uygun beslenme planı,
-
Fiziksel aktivite,
-
Gerekli görülen bazı takviyeler ve medikal tedavilerle,
-
Hem kilo verdirme, hem de metabolik düzensizlikleri düzene sokma hedefleniyor.
-
-
Yumurta toplama ve embriyo oluşturma genelde mümkün:
-
Çoğu kilolu hastada, yumurta toplama işlemi yapılıp embriyo oluşturmak mümkün oluyor.
-
Kilonun asıl problem yarattığı kısım, gebelik süreci:
-
Gebelikte tansiyon, şeker, pıhtılaşma, düşük ve erken doğum gibi riskler fazla kilo ile artıyor.
-
-
-
Transfer öncesi kilo hedefi:
-
Bu nedenle Dr. Tavuz, çoğunlukla:
-
Önce yumurtaları toplayıp embriyo oluşturuyor,
-
Embriyoyu donduruyor,
-
Transfer öncesi bir kilo hedefi belirliyor,
-
Bir süre hastanın beslenme, spor ve metabolik tedavilerle bu hedefe yaklaşmasını bekliyor.
-
-
-
Gerçekçi hedefler ve beden kitle indeksi:
-
90 kiloluk bir hastaya “60 kiloya düşmeden transfer yapmayız” demek gerçekçi değil.
-
Beden kitle indeksi (BKİ) üzerinden makul ve ulaşılabilir hedefler koyuyorlar.
-
Amaç;
-
Bir miktar kilo vermek,
-
Düzenli bir beslenme ve hareket düzeni oturtmak,
-
Gebelikte olası komplikasyonları azaltmak.
-
-
-
Kilo veremeyenlerde risk ne?
-
Bazen bir yıl boyunca beklenip kilonun azalması beklenirken, hasta daha da kilo almış olarak gelebiliyor.
-
Bu durumda da embriyoyu sonsuza kadar bekletmek mümkün olmadığı için mecburen transfer yapılıyor.
-
Ancak Dr. Tavuz, bu grupta,
-
Kromozomları genetik olarak normal olan embriyolarla oluşan gebeliklerin bile,
-
Sırf şiddetli kilo fazlalığı nedeniyle kaybedilebildiğini,
-
Bu yüzden kiloyu çok ciddiye aldıklarını özellikle vurguluyor.
-
-
Sonuç olarak:
-
Hem polikistik over olsun, hem olmasın,
-
Fazla kilonun yönetimi, yalnızca “görsel bir sorun” değil, gebeliğin sağlıklı sürmesi ve bebeğin sağlığı açısından da kritik bir faktör olarak ele alınıyor.
Düşük AMH’de İlaç Dozu Yaşa Göre Değişir mi?
Soru:
“20’li yaşlarda AMH’si 0.10 olan bir hasta ile 40 yaşında AMH’si 0.10 olan bir hastaya verilen ilaç dozları aynı mı? Yaş bu dozlarda çok fark yaratıyor mu?”
Dr. Tavuz bu soruya şöyle yanıt veriyor:
-
Çok yüksek doz ilaç, her zaman çok iyi sonuç demek değil.
-
Belli bir dozun üstünde, ilacı artırmanın genellikle yanıtı değiştirmediğini, sadece masrafı artırdığını söylüyor.
Örneğin:
-
29 yaşında, AMH’si 0.1 olan bir hastaya
-
220–300 IU civarı uyarıcı ilaç başlanıyorsa,
-
-
42–43 yaşında, AMH’si yine 0.1 olan bir hastaya da
-
benzer dozlarda başlanabiliyor.
-
Burada dozları belirleyen esas faktörler:
-
Yumurta rezervi (ultrasonda görülen folikül sayısı),
-
Kilo / beden kitle indeksi,
-
Polikistik yapı olup olmaması.
Yani yaş önemli bir parametre olsa da,
“Rezervi çok düşük olan bir hastada, sadece yaş büyük diye ilacı iki katına çıkarmak, sonucu mucizevi şekilde değiştirmiyor.”
Bu nedenle doz belirlerken;
-
Rezerv,
-
Kilo,
-
Over yapısı birlikte değerlendiriliyor
Tüp Bebek Tedavisinde Erken Düşükler, Döllenme, Enfeksiyonlar, Prp, Mozaik Embriyo Ve Tedavide Karşılaşılan Özel Durumlar
1. Erken Hafta Düşüklerinden Sonra Yeni Tedavi Süreci
Soru:
“7 haftalık tüp bebek gebeliğim düşükle sonuçlandı. Ne zaman tekrar tedaviye başlayabilirim?”
Cevap:
7 haftalık düşükten sonra uzun süre beklemeye gerek yoktur. Genellikle düşükten 7–10 gün sonra adet görülür ve bu adetle birlikte ultrason yapılarak yeni tedavi planı oluşturulabilir. Ancak asıl önemli olan, bu düşükle sonuçlanan gebeliğin neden kaybedildiğinin araştırılmasıdır.
Bir sonraki tedavide aynı yolu tekrarlamamak için embriyo genetiği, sperm kalitesi, rahim içi tutunma problemleri, hormonal veya immünolojik faktörler ayrıntılı şekilde değerlendirilmeli; eksik testler tamamlanmalı ve farklı yapılması gerekenler belirlenmelidir.
Tüp bebek gebelikleri, ilaç kullanımı ve zorlu süreç nedeniyle daha riskli kabul edilir. Bu nedenle yakın takip esastır. 12 haftayı geçince tamamen risksiz olduğu düşünülmemelidir. Her muayenede serviks uzunluğunun ölçülmesi kritik öneme sahiptir; çünkü erken fark edilen bir kısalma serklaç (rahim ağzı dikişi) ile gebeliğin devam ettirilmesini sağlayabilir. Yakalanamayan durumlarda ise erken doğum ve gebelik kayıpları görülebilir. Bu nedenle tüm tüp bebek gebelikleri, doğuma kadar sıkı takiple izlenmelidir.
Bu vakadaki düşük, muhtemelen kimyasal gebelik niteliğindedir; kese görülmüş ancak embriyo gelişmemiştir. Bu durumun temel nedenleri genellikle embriyo genetiği bozuklukları, sperm kaynaklı problemler veya rahim/tüp kaynaklı tutunma engelleridir. Çift birlikte değerlendirilerek tüm sebepler gözden geçirilmelidir.
2. Döllenme Oranını Etkileyen Faktörler
Soru:
“Yumurtaların iyi döllenmesi için ne yapmalıyız? Bu tamamen embriyoloğun işi midir?”
Cevap:
Döllenmenin kaliteli olması yalnızca embriyoloğa bağlı değildir. Tedavinin planlanma şekli, kullanılan ilaçların dozu, seçilen protokol, yumurtanın toplanma zamanlaması ve hastanın tedaviye hazırlanma süreci döllenmeyi direkt etkiler.
Embriyolog sürecin laboratuvar kısmıyla ilgilenir; ancak yumurtanın kalitesi, spermin kalitesi ve tedaviye hazırlık doktorun kararlarıyla belirlenir. Dolayısıyla iyi döllenme, iyi hazırlıkla başlar.
3. Amniyon Sıvısının Erken Gelmesi (Su Gelmesi)
Soru:
“Bebeğin suyu neden patlar?”
Cevap:
Gebelikte su kesesinin erken açılması çoğunlukla rahim, serviks veya vajendeki sessiz enfeksiyonlardan kaynaklanır. Kültür testlerinde her zaman tespit edilemeyebilir. Bu nedenle enfeksiyon öyküsü olan hastalarda doktorlar, sonraki gebelikte belirli haftalarda, belirti olmasa bile koruyucu antibiyotik kullanabilir. Amaç, tekrar eden su gelmelerini ve erken doğumu önlemektir.
4. PRP’nin (Over PRP) Yeri
Soru:
“Yumurta rezervim az, PRP önerdiler. Gerçekten gerekli mi?”
Cevap:
Her düşük rezervli hastada PRP zorunlu değildir. Özellikle 40 yaş civarında yumurta havuzu yapılan ve birden fazla yumurta elde edilen hastalarda ilk tercih embriyolara genetik test (PGT) yapılmasıdır.
Belirli sayıda yumurta ve embriyo elde edilebiliyorsa PRP çoğu zaman gereksizdir. PRP’nin her hastada mucizevi bir iyileşme sağladığına dair güçlü bilimsel kanıt yoktur. Öncelik, mevcut yumurtalardan sağlıklı embriyo elde etmektir.
5. İleri Yaşta Tüp Bebek
Soru:
“48–49 yaşında kendi yumurtamla tüp bebek yapabilir miyim?”
Cevap:
Teknik olarak mümkündür; ancak bu yaş grubunda kendi yumurtasıyla sağlıklı bir bebek sahibi olma olasılığı %1 civarındadır. Bu nedenle çift, sürecin gerçeklerini bilerek hareket etmeli ve beklentiler net belirlenmelidir.
6. Vitamin ve Takviye Kullanımı
Soru:
“Tüp bebek sürecinde vitamin kullanılır mı?”
Cevap:
Koenzim Q10, Omega-3, D vitamini, folik asit gibi takviyeler tüp bebekte sık kullanılmaktadır. Ancak bunları tek tek almak yerine uygun dozlarda birleşik preparatlar kullanmak daha kolaydır. Doktor tarafından önerilen kombinasyonlar tercih edilmelidir.
7. Hidrosalpenks, İstmosel ve Yeniden Tedavi
Soru:
“Tüplerim alındı, yumurta rezervim iyi, eşimde sorun yok; yine de gebe kalabilir miyim?”
Cevap:
Bu tür vakalarda yaş önemli bir faktördür. “Spermde sorun yok” ifadesi her zaman tam olarak doğru olmayabilir; detaylı sperm testleri değerlendirilmelidir. Gerekirse testler tekrarlanır ve uygun hazırlıkla gebelik elde edilebilir.
8. Yüksek Sperm DNA Hasarı (%82)
Soru:
“DNA hasarım %82 çıktı, tüp bebek yapıldı ve kimyasal gebelik oldu. Sebep bu mu?”
Cevap:
Evet. Bu kadar yüksek DNA hasarı embriyo genetiğini bozar ve kimyasal gebelik veya erken düşükle sonuçlanabilir. Bu durumda önce DNA hasarını düşürmeye yönelik tedavi, ardından yeniden tüp bebek planlaması yapılmalıdır.
9. Mozaik Embriyo ve Fetal DNA Testi
Soru:
“Mozaik embriyo transfer edildi, fetal DNA testim temiz çıktı. Bu yeterli midir?”
Cevap:
Yeterli değildir. Fetal DNA yalnızca tarama testidir ve %100 doğruluk sağlamaz.
Mozaik embriyo transferi yapılan tüm gebeliklerde mutlaka amniyosentez veya CVS gibi tanı testleri yapılmalıdır.
10. Overyan Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS) ve Rahimde Sıvı
Soru:
“Tedavide su toplanması neden olur? Transfer öncesi nasıl tedavi edilir?”
Cevap:
OHSS özellikle çok yumurtası olan kadınlarda aşırı uyarıya bağlı olarak gelişir ve hayati risk taşıyabilir. Bu nedenle böyle durumlarda transfer yapılmaz, embriyolar dondurulur.
Ayrıca transfer hazırlığı sırasında rahim içinde sıvı görülmesi sessiz enfeksiyon (endometrit) belirtisi olabilir. Bu durumda transfer ertelenir, antibiyotik ve gerekirse rahim içi yıkama uygulanır.
11. DHEA Kullanımı
Soru:
“DHEA kullanayım mı?”
Cevap:
DHEA’nın tüp bebek başarısını belirgin artırdığına dair yeterli kanıt yoktur ve çoğu zaman vakit kaybettirir. Bu nedenle rutin önerilmemektedir.
12. Tüplerin Açılması (Tubal Reversal)
Soru:
“Bağlı tüpler açılabilir mi?”
Cevap:
Tüpler ameliyatla açılabilir ancak başarı oranı düşüktür. Doku ince ve hassastır; ameliyat sonrası tekrar tıkanabilir. Bu nedenle başarı oranı daha yüksek olduğu için çoğunlukla direkt tüp bebek önerilir.
13. Karyotip ve Genetik Testlerin Önemi
Soru:
“Kısırlıkta karyotip ve HLA testlerinin önemi nedir?”
Cevap:
Azoospermi hastalarında karyotip testi çok önemlidir. Klinefelter sendromu, Y mikrodelesyonları veya translokasyonlar olabilir. Bu durumlar embriyo sağlığını ve tedavi planını direkt etkiler. Bu nedenle genetik inceleme zorunludur.
14. Dış Gebelik Sonrası Yeni Gebelik Riski
Soru:
“Dış gebelik geçirdim, yeniden dış gebelik olur mu?”
Cevap:
Risk artmıştır ancak her gebelikte dış gebelik olacak anlamına gelmez.
Yeniden gebelik planlanmadan önce:
-
Rahim filmi (HSG) ile tüpler değerlendirilmelidir.
-
Tüplerde darlık, tıkanıklık ya da hasar olup olmadığı incelenmelidir.
-
Rahim kas tabakasındaki adenomyozis benzeri odaklar araştırılmalıdır.
Bu incelemelerle risk azaltılabilir.7
Vermiş Olduğu degerli bilgiler için Op.Dr.Aziz İhsan Tavuz a teşekkür ederiz.
******
Bizi instagram ve Facebook tan da takip edebilirsiniz.
Tüp Bebek Soru ve Cevap konusunu okuyanlar aşağıdaki konuları da incelediler;
Düşük Yumurta Rezervinde Yeni Yaklaşımlar
Tüp Bebek Tedavisinde Testler ve Önemi
Sperm DNA Hasarı ve Tedavisi. Op.Dr.Tansel KAPLANCAN
Yumurta ve Sperm Kalitesini Artırma Yöntemleri.
Yumurta Canlandırma Tedavileri. Dr.Emin Haqverdiyev
Düşük Over Rezervi İle İlgili Yeni Çalışmalar.
Erken Yumurta Yetmezliği. Op.Dr.Erbil Yağmur
Tüp bebek Tedavilerinin Başarısında Hasta Doktor iletişimin Önemi.Op.Dr.Aziz İhsan Tavuz
Yumurta ve Embriyo Ne Zaman Dondurulmalı? Op.Dr.Enver Kurt
Tüp Bebekte Embriyo ve Tutunma Sorunları – Doç. Dr. Nadiye Köroğlu
Dondurulmuş Embriyo ve Taze Embriyo Hangi Durumlarda Başarılı? Prof.Dr.Turgut AydınSperm Sıfır ise Tedavi Olur mu? Op.Dr.Tansel Kaplancan
Tüp Bebek Tedavileri. Soru Cevap Yayınımız
Op. Dr. Selen Ecemis’ten Tüp Bebekte Başarının Sırları
Tüp Bebek Tedavisinde Son Çalışmalar. Prof.Dr.Gökalp ÖNER
Tüp Bebek Başarı Hikayesi ; Mucize mi? İnanç mı? Aliye Sibel Tuzcu
Tüp Bebek Tedavileriniz için Çocuk İstiyorum Formu ile bize ulaşabilirsiniz.









