lady q  


Çocuk İstiyorum Dayanışma Derneği – Tüp Bebek

Tüp Bebek Tedavileri Soru Cevap. Op.Dr.Erbil Yağmur

Tüp Bebek Tedavileri Soru Cevap. Op.Dr.Erbil Yağmur

Tüp Bebek Tedavileri Soru Cevap .Op.Dr.Erbil Yağmur

Tüp bebek tedavisinde en önemli aşamalardan biri, tedaviye başlamadan önce yapılan doğru değerlendirmedir. Canlı yayında Op. Dr. Erbil Yağmur, hem mesleğin duygusal yönünden hem de ilk başvuru sürecinde kadın ve erkek için yapılması gereken temel testlerden detaylı biçimde bahsetti.

Tedavinin Zorluğu ve Hekimin Duygusal Yükü

Doktor, tüp bebek alanının yalnızca teknik bir süreç olmadığını, her olumlu ya da olumsuz sonucun kendilerini de derinden etkilediğini vurguladı. Yirmi yıllık deneyimine rağmen hâlâ sevindiğini, üzüldüğünü ve hastalarla aynı duyguyu paylaştığını belirterek bu sürecin hem doktor hem de hasta için yıpratıcı olabileceğinin altını çizdi.
Ancak hekimlerin bu mesleği severek ve bilerek seçtiğini, hastaların iyiliğinin her şeyden öncelikli olduğunu özellikle ifade etti.

İlk Kez Başvuran Çiftlerde Hangi Testler Yapılır?

Bir çift ilk defa çocuk sahibi olmak amacıyla doktora başvurduğunda, süreç sadece tüp bebek olarak değil; gerekirse aşılama veya basit tedavilerle de ilerleyebilir. Ancak ilk değerlendirme her zaman aynıdır.

1. Erkek İçin Temel Test

  • Sperm analizi (spermiogram)
    Tedavinin yönünü belirlemede en temel ve olmazsa olmaz testtir.

2. Kadın İçin Yapılması Gereken Testler

Rahim Filmi – HSG

  • Halk arasında “rahim filmi” olarak bilinen HSG, rahmi değerlendirmek için değil tüplerin açık olup olmadığını anlamak için çekilir.

  • Doktor, rahim yapısının ultrasonla net bir şekilde görülebileceğini, HSG’nin esas amacının tüpleri incelemek olduğunu vurguladı.

Kan Testleri

Başlangıçta çok uzun bir liste istenmez. Ancak şu testler mutlaka değerlendirilir:

  • Tam kan sayımı

  • Tiroid fonksiyon testleri (TSH, T4)

  • Tiroid antikorları (Haşimoto açısından)

  • Prolaktin

  • Şeker metabolizması değerlendirmesi:

    • Açlık şekeri

    • Tokluk şekeri

    • HbA1C

    • İnsülin ve HOMA-IR

    • Şeker yükleme testi (OGTT) — Doktor özellikle bu testin en doğru sonucu verdiğini ve diğer testlerin tek başına yeterli olmadığını vurguladı.

Bu ilk testlerin ardından, ortaya çıkan bulgular doğrultusunda çift için en uygun tedavi yöntemi belirlenir.

Yumurta Sayısı ve Embriyo Gelişimi Hakkında Sorular

Bir hasta, 32 yumurtadan 20’sinin işlem gördüğünü ancak yalnızca 4 embriyonun 3. güne ulaştığını sorduğunda doktor şu değerlendirmeyi yaptı:

  • Bu tablo beklenenden düşük döllenme oranı anlamına gelebilir.

  • İlk olarak sperm kalite problemi ayrıntılı şekilde araştırılmalıdır.

  • Nadiren laboratuvar koşullarına bağlı teknik sorunlar da etkili olabilir.

    1. gün embriyosuyla gebelik mümkündür; başarı yalnızca 5. güne ulaşmış embriyolarla sınırlı değildir.

46 Yaş Üzerinde Tüp Bebek Yaklaşımı

46 yaşındaki bir hastanın “denemeli miyim?” sorusuna doktor dengeli bir yanıt verdi:

  • Bu yaşta hem doğal yolla hem tüp bebekle gebelik şansı son derece düşüktür.

  • Buna rağmen geçmişinde hiç tedavi almamış, yeni evli bazı hastalarda tek seferlik bir deneme yapılabileceğini söyledi.

  • Ancak bu yaş grubunda tekrar tekrar denemeler yapılmasının doğru olmadığını, bunun hastayı yıpratacağını belirtti.

  • Bu nedenle “sınırlı sayıda, makul bir çerçevede deneme” yaklaşımının en etik yöntem olduğunu söyledi.

PGT Yapılmış Embriyolarda Tutunma Olmaması

33 yaşında bir hastanın, 8 adet iyi kalite 5. gün PGT+ embriyosuna rağmen gebelik elde edememesi üzerine doktor şu olası nedenlere değindi:

  1. Adenomyozis

  2. İmmünolojik (bağışıklık sistemi) problemler

  3. Gerekirse ERA testi ile rahmin uygun transfer gününün belirlenmesi

Aynı hastaya detaylı değerlendirme önerilmiş ve canlı yayındaki Zoom görüşmesine katılabileceği özellikle belirtilmiştir.

Boş Gebelik Sonrası Süreç

38 yaşında düşük yaşayan bir hastaya verilen yanıtlar:

  • Boş gebeliklerde sperm faktörünü de incelemek gerekir.

  • 38 yaş, yumurtaların yaklaşık %60–70’inin genetik olarak anormal olabildiği bir dönemdir.

  • Tekrar denemeden önce embriyolara PGT uygulanması önerilir.

  • Ayrıca ilk düşükten sonra çiftlerin kromozom analizi yapılmasının artık standart bir yaklaşım olduğu vurgulandı.

Haşimoto ve İnsülin Direnci ile Tedavi Şansı

Haşimoto ve insülin direncinin tüp bebekte başarıyı azaltabileceği ancak doğru yönetildiğinde tamamen kontrol edilebilen sorunlar olduğu belirtildi.

İnsülin direncinde ilaç tek başına yeterli değildir; mutlaka diyet, yürüyüş ve düzenli yaşam tarzı şarttır.

Haşimoto ise:

Tiroid fonksiyonlarını bozabilir

Bağışıklık sistemini etkileyerek düşük riskini artırabilir
Bu nedenle tedavi öncesi mutlaka düzeltilmelidir.

Embriyo kromozomu bozuk olan ileri yaş hastalar için ise doktor, değiştiremeyeceğimiz tek faktörün yaş olduğunu, ancak metabolizma, sperm kalitesi ve yaşam düzeni gibi tüm diğer bileşenlerin iyileştirilerek başarı şansının artırılabileceğini anlattı.

Endometriozis ve Tüp Tıkanıklığı Hakkında Değerlendirme

Doktor son olarak tüplerin çikolata kisti nedeniyle kapalı olduğu düşünülen bir vaka üzerinden önemli bilgiler paylaştı:

Tüpler kapalı olsa bile genişlememiş ve sıvı toplamamışsa, tüp bebek için sorun değildir.

Asıl problem, tüplerin sıvı dolu şekilde rahimle bağlantılı olmasıdır; bu durum embriyonun tutunmasını engeller.

Rahim filmleri (HSG) bazen yanlış sonuç verebilir; kasılmalar veya çekim tekniği tüpleri kapalı gösterebilir.

Şüpheli durumlarda filmin tekrar çekilmesi gerekir.

Zor Olgularda Strateji, PGT, İmmünolojik Faktörler ve Metabolik Sorunlar

Soru 1

İki aşılama ve iki tüp bebek tedavisi yaptırdım, hepsi negatif. İlk tüp bebekte 1 adet 5. gün embriyo gelişti, ikincisinde 3. gün dondurulmuş embriyo oldu. Çikolata kistim var, transfer öncesi 2 ay baskılayıcı tedaviyle menopoza sokularak rahim hazırlandı. Bu yaklaşım doğru mu, başka neye dikkat edilmeli?

Yanıt:
Çikolata kisti (endometriozis kisti) olan pek çok hastada, yumurtalıklardaki bu kistin yanı sıra rahim duvarı içinde adenomyozis de bulunabiliyor. Bu nedenle, transfer öncesinde rahmi baskılayıcı tedaviyle bir süre “dinlendirmek” ve iki aylık geçici menopoz uygulamak yerinde bir yaklaşım olabilir.

Burada önemli olan nokta, şu soruların netleşmesidir:

  • İlk denemede kaç yumurtadan işlem yapıldı ve bu yumurtalardan kaç embriyo gelişti?

  • Kaç tane embriyodan sadece 1 adet 5. gün embriyo elde edildi?

  • İkinci denemede kaç yumurtadan iki adet 3. gün embriyo oluştu?

Eğer başlangıçta örneğin 10–15 yumurta ile yola çıkılıp, işlem gören çok sayıda yumurtaya rağmen az sayıda embriyo oluşuyorsa, şu başlıklar mutlaka gözden geçirilmelidir:

  • Sperm kalitesinin ayrıntılı değerlendirilmesi

  • Daha önce yapılmadıysa, her iki eşe de kromozom analizi (karyotip)

  • Bir sonraki denemede, uygun görülürse embriyolara genetik inceleme (PGT) yapılmasının planlanması

Doktoru uygun görürse hasta, tüm tetkiklerini detaylı değerlendirme için yeniden bir merkeze veya ilgili uzmana iletebilir.

Soru 2

41 yaşındayım, AMH 1,6. Tüp bebekte 10 yumurtam toplandı. 2 tane 4AA–5AA embriyom oldu ama tutmadı. Doktor “Muhtemelen genetiği bozuktur, bir kez de genetikli deneyin sonra bırakın” dedi. Sağlıklı embriyo oluşma şansım var mı?

Yanıt:
Burada birkaç önemli nokta var:

41 yaşında bir kadında ortalama yaklaşık dört yumurtadan biri (%20–25 civarı) genetik olarak normal kabul edilebilir.

10 yumurta toplanmış olması bu yaş için önemli bir avantajdır. Her 41 yaş hastası bu kadar yumurtaya sahip olamayabiliyor.

Bu yumurtalardan kaliteli blastokist (4AA–5AA gibi) embriyoların elde edilmiş olması da, yumurtalık rezervi ve yanıt açısından olumlu bir göstergedir.

Doktorun “Bu güzel görünen embriyolar genetik olarak bozuk olabilir” yorumu bilimsel açıdan doğrudur; çünkü ileri yaşta dış görünümü çok iyi olan embriyoların bile genetik problemi olabilir.

Burada yapılması gereken:

  1. Tüm diğer faktörleri elemek:

Şeker yüksekliği, tiroid sorunları

Rahim içi enfeksiyon şüphesi

Adenomyozis, kronik endometrit gibi rahimle ilgili problemler
Mümkün olduğunca “geriye sadece embriyo ve rahim kalsın” noktasına gelmek gerekir.

Bir sonraki denemede embriyolara PGT uygulanması uygun olabilir.

Ancak PGT yapılan bir denemede sağlıklı embriyo çıkmazsa bile, bu tabloyla tedaviyi tamamen bırakmak için erken olur.

Çünkü bu yumurtalık yanıtı ve embriyo kalitesi, “hiç denememeli” değil, tam tersine “şans var, ama kontrollü devam edilmeli” tablosudur.

Özetle: Bu yaş grubu zor olsa da, bu kadar yumurta ve iyi kalite blastokist elde edilebilen bir hastada, zaman içinde sağlıklı embriyo yakalama şansı vardır. Denemeler sınırlı tutulmalı, ama “bir deneme daha olur, sonra tamamen bırakılır” şeklinde kalın çizgili bir kapanış yapılmamalıdır.

-Soru 3

Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında immünolojik faktörlerin (bağışıklık sistemi ile ilgili problemler) ve pıhtılaşma sorunlarının hangi testlerle kesin olarak saptanabileceği bilimsel olarak kanıtlanmış mıdır?

Yanıt:
Bu, bilimsel zemini güçlü ama net cevabı zor bir sorudur.

Yaklaşık 10–15 yıl önce uluslararası toplantılarda şu görüş öne çıkıyordu:

“İmmünolojik infertilite ve immünolojik düşükler olduğunu biliyoruz. Ancak bunları nasıl test edeceğimizi ve nasıl tedavi edeceğimizi net olarak bilmiyoruz.”

O günden bugüne yaklaşım şu şekilde şekillenmiştir:

Bir dönem kanda NK hücreleri (doğal öldürücü hücreler – CD56) düzeyine bakmak çok yaygındı.

Sonra, rahim içinden biyopsi ile alınan dokuda CD56 oranı ölçülmeye çalışıldı.

Ancak pratikte, bu testler çoğu hastada “yüksek–düşük” şeklinde raporlanmasına rağmen, gerçek klinik gidişle her zaman örtüşmedi.

Bazı hastalarda testler normal çıkmasına rağmen, bağışıklık sistemi düzenleyici tedavi verildiğinde gebelik elde edildi; bu da testlerin tek başına belirleyici olmadığını gösterdi.

Bugünkü yaklaşım özetle şöyledir:

Standart, “Şu test pozitifse şunu yaparım, negatifse hiçbir şey yapmam” şeklinde katı bir algoritma yoktur.

Bunun yerine:

Hastanın hikâyesi

Daha önceki düşükleri, başarısız denemeleri

Var olan otoimmün hastalıkları (romatoid artrit, FMF, sedef, Haşimoto vb.)

Ailede bağışıklık sistemi ve romatizmal hastalık öyküsü
birlikte değerlendirilir.

Bazı durumlarda, romatizmal ve pıhtılaşma ile ilgili ek testler de istenir. Sonuç olarak doktor, bu bilgileri bir araya getirerek klinik his ve tecrübeyle immünolojik destek tedavilerine karar verir.

Yani bugün için, “Şu tek testle immünolojik sorunu kesin saptarız” demek hâlâ mümkün değildir; yaklaşım hasta bazlı ve bütüncül olmak zorundadır.


Soru 4

Embriyolara genetik inceleme (PGT / NGS) hangi durumlarda yapılmalıdır? Her hastada gerekli midir?

Yanıt:
PGT, her hastaya rutin uygulanması gereken bir test değil; belli gruplarda ciddi fayda sağlayabilen bir incelemedir. Öne çıkan gruplar şunlardır:

İleri yaş ve iyi embriyo sayısı olan hastalar:

Kadın yaşının ilerlediği ve çok sayıda embriyo elde edildiği durumda, kromozom bozuk embriyo oranı arttığı için PGT düşünülebilir.

Görünümü iyi embriyolara rağmen tekrarlayan tutmama:

Dış görünümü çok iyi, 5. gün embriyolar defalarca transfer edilmesine rağmen gebelik elde edilememişse,
“Acaba bu güzel görünen embriyolar genetik olarak bozuk muydu?” sorusu gündeme gelir ve bir sonraki denemede PGT uygun hale gelir.

Tekrarlayan düşükler:

Bir veya birden fazla düşük yaşayan çiftlerde, düşük sebepleri ayrıntılı araştırılır.

En önemli nedenlerden biri embriyodaki kromozom bozuklukları olduğundan, belirli hastalarda embriyolara PGT önerilebilir.

  • Önemli bir nokta:
    PGT, embriyodaki kromozomları düzeltmez; sadece var olan durumu gösterir.
    Ayrıca, her testte olduğu gibi küçük de olsa hata payı vardır. Buna rağmen, belirli hasta gruplarında kazandırdığı bilgi ve tedavi yönlendirmesi, bu hata payını gölgede bırakacak kadar değerli olabilir.

Bende daha önce şeker yükleme, ERA testi, bağışıklık testi yapılmadı. AMH düşük, 8 tane iyi kalite 5. gün embriyom olmasına rağmen tutmadı. Şeker yüklemesinde sorun çıkarsa tedavisi var mı? Devam etmeli miyim?

Yanıt:
Öncelikle, şeker yükleme testinde sorun çıkması tedavinin bittiği anlamına gelmez. Tam tersine, bu sorunlar ortaya çıkarsa:

Diyet

Düzenli egzersiz

Gerekirse ilaç ve/veya insülin tedavisi

ile çoğu zaman tabloyu kontrol altına almak mümkündür.

Doktor, ağır bir şeker yüks

Soru 5

Doktor, ağır bir şeker yüksekliğiyle gelen bir  hastasında, birkaç aylık yoğun tedavi ve yaşam tarzı değişikliğiyle değerlerin normale döndüğünü ve ardından tüp bebek tedavisine başlayabildiğini anlatarak şu mesajı veriyor:

“Doğru şeyler yapıldığında, hatta ağır şeker sorunlarından bile geri dönülebiliyor.”

8 adet 5. gün embriyosu olup hepsi negatif sonuçlanan genç bir hastada ise yaklaşım nettir:

33 yaşında, bu kadar sayıda iyi kalite embriyo elde eden birinin kesinlikle şansı vardır.

Ancak bu noktada “Bir sebep bulunmadan, sadece başka bir doktora gidip tekrar denemek” her zaman çözüm olmayabilir.

8 embriyonun hepsinin negatif kalmasının “tesadüf” olma ihtimali çok düşüktür; altta yatan nedeni bulmak gerekir:

Adenomyozis

İmmünolojik problemler

Metabolik sorunlar (şeker, insülin direnci, tiroid vb.)

Rahim içi altta yatan başka patolojiler

Bu nedenle doktor, böyle bir durumda hastayı mutlaka bizzat görmek, tüm tetkikleri bir arada değerlendirerek kişiye özel bir yol haritası çıkarmak gerektiğini vurgulamaktadır.

 

 

Özel Durumlar: Rahim Anomalileri, İleri Yaş Tedavileri, Erkek Faktörü ve Rahim Hazırlığı

Bu bölümde, canlı yayında sorulan daha özel ve zorlayıcı sorulara verilen yanıtlar tıbbi açıdan toparlanmıştır. Tüm hasta isimleri çıkarılmış, anlatım yalnızca tıbbi bilgiye odaklanmıştır.

1. Soru – “Yarım rahim embriyo transferine uygun mudur? Tüp bebekle gebelik olur mu?”

Yanıt:
Evet. Yarım rahim (uterus unicornis) olan bir kadında hem doğal yolla gebelik oluşabilir hem de tüp bebek tedavisi uygulanabilir.

Rahim normalde anne karnında iki yarım yapıdan oluşur ve bu iki yarım yapı birleşerek tek rahmi oluşturur. Bazen bu birleşme tam olmaz ve:

Yarım rahim

Çift rahim

Kalp şeklinde rahim

Tam veya yarım perde (septum)

gibi doğuştan rahim şekil bozuklukları görülebilir.

Bu durumlarda:

Rahmin genişleme kapasitesi daha sınırlı olabilir,

Erken doğum riski artabilir,

Özellikle perde (septum) üzerine embriyo tutunursa, o bölgede damar yapısı yetersiz olduğu için düşük riski artar.

Ancak her kalp şekli, her çöküklük ameliyat gerektirmez. Doktorun vurguladığı önemli noktalar:

Hastada tekrarlayan düşükler veya tekrarlayan başarısız tedaviler yoksa,

Anomali çok belirgin değilse,

çoğu zaman önce şans vermek, yani cerrahi düzeltme yapmadan bir deneme yapmak uygundur.

Özetle:
Yarım rahim veya hafif rahim şekil bozuklukları olan pek çok kadın hiç bilmeden gebe kalıp doğum yapabilmektedir. Ciddi ve tekrarlayan sorun yoksa, her görülen küçük anomaliyi ameliyat etmek doğru yaklaşım değildir.

2. Soru – “43 yaşındayım. Sperm ve hastalıklar kontrol altında. NAT, PRP, egzozom gibi ek tedaviler ileri yaşta başarıyı artırır mı?”

Yanıt:
Kısa ve net cevap: Hayır, genel olarak artırmaz.

Eğer:

Kadın hâlâ adet görüyorsa,

Yumurta gelişiyor ve toplanabiliyorsa,

Embriyo oluşuyorsa,

bu durumda ileri yaşta PRP, egzozom, NAT vb. ek uygulamaların embriyo kalitesine anlamlı katkısı olduğuna dair güçlü bilimsel kanıt yoktur.

Doktorun kendi pratiğinde:

Egzozom tedavisini sadece hiç yumurta gelişmeyen, aylarca takip ettiği ve folikül oluşmayan çok uç vakalarda nadiren denediğini,

Buna rağmen bunun bile herkese önerilebilecek rutin bir yöntem olmadığını vurguladığını belirtmiştir.

Özetle:
İleri yaşta asıl önemli olan:

Yumurta hâlâ üretilebiliyor mu?

Embriyo oluşuyor mu?

Eğer bunlar oluyorsa, işi değiştiren ana faktör ek “mucize tedaviler” değil; yaş, yumurta kalitesi ve doğru protokoldür.

3. Soru – “Devlette iki aşılama, iki tüp bebek başarısız. Özelde yapılan tüp bebekte gebelik oluştu ama kalp atımı olmadı. Eşimin spermleri çok hareketsiz. Sorun embriyolarda mı?”

Yanıt:
Bu tablo, büyük olasılıkla erkek faktörünün önemli rol oynadığı bir durumdur. İleri derecede sperm hareket azlığı ve morfoloji bozukluğu embriyo kalitesini etkileyebilir.

Doktorun yaklaşımı:

  • Erkek faktöründe elimizde çok sayıda tedavi seçeneği vardır.

  • Çoğu zaman uygun tedaviyle sperm parametrelerini iyileştirmek veya mikroTESE, IMSI, özel seçim teknikleri gibi yöntemlerle daha kaliteli sperm elde etmek mümkündür.

  • Bu nedenle böyle bir olgu “çözülemez” değildir; ayrıntılı üroloji ve embriyoloji değerlendirmesi ile yönetilebilir bir tablo olarak görülmelidir.

4. Soru – “25 yaşındayız. Bende polikistik over, adetler düzenli; eşimde ileri hareket azlığı ve morfoloji bozukluğu var. İlk tüp bebek denemesinde gebelik şansımız yüzde kaçtır?”

Yanıt:
25 yaş, tüp bebek için büyük bir avantajdır. Genç yaş, embriyo kalitesi ve rahim yanıtı açısından olumlu bir faktördür.

Ancak:

Polikistik over yapısında kilo kontrolü ve şeker metabolizmasının düzenlenmesi çok önemlidir.

Diyet

Düzenli yürüyüş

Gerekirse insülin direnci tedavisi
olmadan beklenen başarı oranlarına ulaşmak zorlaşır.

Erkekte ileri hareket azlığı ve morfoloji bozukluğunda ise:

Varikosel var mı?

Varsa boyutu nedir?

Ameliyat gerekip gerekmediği ürologla birlikte değerlendirilmelidir.

Bu tip genç çiftlerde, gerekli hazırlıklar yapıldığında:

Tek embriyo transferiyle gebelik şansı yaklaşık %40–50 civarında verilebilir.

Yaş genç olduğu için, yönetmelik gereği de tek embriyo transferi tercih edilir.

5. Soru – “Doğal siklusla rahim hazırlığı ile ilaçlı rahim hazırlığı aynı şey midir?”

(“Doğal siklus mu, ilaçlı hazırlık mı?”)

Yanıt:
Hayır, aynı değildir; mekanizma benzer, uygulama farklıdır.

a) İlaçlı rahim hazırlığı (yapay siklus)

Amaç: Dondurulmuş embriyo transferi için rahim içini kalınlaştırmak ve gebeliğe hazır hale getirmek.

Önce östrojen verilir (hap, bant, fitil vb.)

Bu hormon, rahim içi tabakasını (endometriumu) kalınlaştırır, adeta tuğlalar üst üste dizilir.

Yeterli kalınlık oluştuğunda,

Kanda progesteron seviyesi düşük olmalıdır.

Ardından dışarıdan progesteron başlanır.

Embriyonun kaç günlük olduğuna göre, progesteron başlanan gün “0. gün” kabul edilir ve uygun gün sayısında transfer yapılır.

Avantajı:

Özellikle şehir dışından gelen hastalar için tarihlerin önceden net planlanabilmesidir.

b) Doğal siklusta rahim hazırlığı

Bu kez:

Östrojen, kadının kendi yumurtalığındaki büyüyen folikülden salgılanır.

Folikül olgunlaştığında yumurtlama olur,

Sonra bu folikül korpus luteuma dönüşerek progesteron salgılar.

Rahim içi tabaka, tamamen vücudun doğal hormon döngüsüyle gebeliğe hazırlanır.

Avantajları:

Daha fizyolojiktir.

Gebelik esnasında görülebilecek bazı olumsuzlukların, doğal siklusla hazırlanan transferlerde daha az olduğuna dair yayınlar bulunmaktadır.

Bu nedenle doktor, son yıllarda giderek artan şekilde doğal veya değiştirilmiş doğal siklus hazırlığını birincil seçenek olarak kullanmaya başladığını belirtmektedir.

6. Soru – “Tüp bebekte ileri yaş kaç yaşla başlar?”

Yanıt:
Bu, klinik olarak biraz yoruma açık bir konudur; ancak doktorun kişisel sınıflaması şöyle:

38–42 yaş arası: Orta yaş grubu

42 yaş ve sonrası: İleri yaş grubu

42 yaş sonrasında:

Yumurta kalitesindeki bozulma hızlanır,

Genetik olarak normal embriyo oranı ciddi şekilde düşer,

Tedaviler daha zor hale gelir.

Bu nedenle 42 yaş sonrası için, deneme sayısını sınırlı tutmak ve beklentileri gerçekçi konuşmak önemlidir.

7. Soru – “39 yaşındayım, ilk denemede iki embriyo koyabilir miyiz?”

Yanıt:
Burada iki önemli kriter var:

Embriyolara PGT yapılmış mı, yapılmamış mı?

Hastanın genel sağlık durumu ve rahimle ilgili riskleri nedir?

Doktorun önerisi:

Eğer embriyolara PGT yapılmışsa, ideal olan tek embriyo transferidir.

PGT yapılmamışsa, yönetmelik 39 yaş için iki embriyo transferine izin verse de:

Hastada yüksek tansiyon,

Şeker hastalığı,

Rahimle ilgili başka riskler varsa,

ikiz gebeliğin getireceği yük ve riskler nedeniyle yine tek embriyo transferi tercih edilebilir.

Özetle:
En doğru yaklaşım, özellikle riskli gruplarda “PGT’li tek embriyo transferiyle en yüksek ve en güvenli başarıya oynamaktır.”


8. Soru – “Varikosel olup olmadığını nasıl anlarız?”

Yanıt:
Varikosel tanısı için:

Tecrübeli bir radyolog tarafından yapılan skrotal doppler ultrasonografi gereklidir.

Halk arasında “testis doppleri” olarak da ifade edilebilir.

Kadınlarda karın ultrasonu ne ise, erkekler için de bu işlem odur;

Acı vermez,

Basit ve ayaktan yapılabilen bir incelemedir.

9. Doktorun Genel Mesajı – Bireysel Tedavi ve Hastanın Korkusunu Azaltmak

Canlı yayın ve Zoom toplantıları, hem doktorun hastaları daha iyi tanımasını, hem de hastaların:

Tedaviden,

Doktordan,

Sürecin bilinmezliklerinden

daha az korkmasını sağlar.

Tedavinin her aşamasında:

Kişiye özel yaklaşım,

Hastanın hikâyesini dinlemek,

Sadece tetkik sonuçlarına değil, tüm tabloya bakmak

bu yayının tümünde tekrar tekrar vurgulanan ana mesajdır.

Vermiş olduğu değerli bilgiler için Op.Dr.Erbil Yagmur’a teşekkür ederiz.

********

Bizi instagram ve Facebook tan da takip edebilirsiniz.

Tüp Bebek Soru ve Cevap  konusunu okuyanlar aşağıdaki konuları da  incelediler;

Düşük Yumurta Rezervinde Yeni Yaklaşımlar
Tüp Bebek Tedavisinde Testler ve Önemi
Sperm DNA Hasarı ve Tedavisi. Op.Dr.Tansel KAPLANCAN
Yumurta ve Sperm Kalitesini Artırma Yöntemleri.
Yumurta Canlandırma Tedavileri. Dr.Emin Haqverdiyev
Düşük  Over Rezervi İle İlgili Yeni Çalışmalar.
Erken Yumurta Yetmezliği. Op.Dr.Erbil Yağmur
Tüp bebek Tedavilerinin Başarısında Hasta Doktor iletişimin Önemi.Op.Dr.Aziz İhsan Tavuz
Yumurta ve Embriyo Ne Zaman Dondurulmalı? Op.Dr.Enver Kurt
Tüp Bebekte Embriyo ve Tutunma Sorunları – Doç. Dr. Nadiye Köroğlu
Dondurulmuş Embriyo ve Taze Embriyo Hangi Durumlarda Başarılı? Prof.Dr.Turgut AydınSperm Sıfır ise Tedavi Olur mu? Op.Dr.Tansel Kaplancan
Tüp Bebek Tedavileri. Soru Cevap Yayınımız

Op. Dr. Selen Ecemis’ten Tüp Bebekte Başarının Sırları
Tüp Bebek Tedavisinde Son Çalışmalar. Prof.Dr.Gökalp ÖNER
Tüp Bebek Başarı Hikayesi ; Mucize mi? İnanç mı? Aliye Sibel Tuzcu

 

 

Tüp Bebek Tedavileriniz için Çocuk İstiyorum Formu ile bize ulaşabilirsiniz.

 
 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ