MİNPİN’in HİKAYESİ

Tam olarak 4 yıl önce,hastanede, doktorum erken menopoza girdigimi söylediğinde ona inanmak istemedim. 30 yaşındaydım ve böyle bir şey’in olması bana imkansız geliyordu. Bana çocuk yapma ihtimalimin neredeyse olmadığını söylediğinde ise gerçekten donup kalmıştım. Ben bunu eşime nasıl söyleyecektim. Evlendiğimiz günden beri çocuk isteyen, çocuklara delicesine tutkun olan biricik aşkıma bunu nasıl söyleyecektim. Onu bu hayalinden mahrum bırakamazdım ve tüm cesaretimi toplayarak eşime ayrılmayı teklif ettim. Onu o kadar çok seviyordum ki çocuksuz bir hayata benimle birlikte mahkum olmasına büyük haksızlıktı. Bunları söylediğimde önce çok şaşırdı ve haliyle üzüldü. Ancak hemen kendisini toparlayıp bunun bir savaş olduğunu “asla” diye bir kelimenin tüm ihtimalleri tüketmeden kullanılmaması gerektiğini söyledi. Hala birlikteydik, beni yalnız bırakmamıştı ve gerçek anlamda bir savaşım için bana ihtiyacım olan tüm cesareti vermişti.
Menopoz nedir neye benzer araştırmalarına başladığımızda ilk keşfettiğimiz www.cocukistiyorum.com adlı site oldu. Meğerse biz yalnız değilmişiz. Meğerse bizim durumumuzda olan ve çocuk sevgisiyle deli gibi savaşan onlarca yüzlerce çift varmış. Bu bizi çok rahatlattı, çünkü cevabını hiç bir yerde bulamayacağımız kafamızda dolaşan binlerce sorunun yanıtlarını belki bulabilecektik, tedavi yöntemleri, başarılı olma şansımız… Özellikle şavaşı kazanan insanları okudukça içimizde umut filizleri yeşermeye başlamıştı bile.
O an en kötüsünü düşündük. Donor yaptırabilirdik, o da olmadı evlat edinebilirdik. Önemli olan benim için durumumu tüm gerçekliğiyle kabul etmekti. Öncelikle beslenme şeklimi değiştirdim, sitede benim durumumda olan arkadaşlarla bağlantı kurdum. Neler yiyorlar, hangi ilaçları kullanıyorlar tedavileri hangi aşamada, yaşları kaç gibi pek çok bilgiyi öğrendim. Ardından duyduğumuz her doktora ve iyi hastanelere birer birer gitmeye başladık. Doktorlar ağız birliği yapmış gibi %1 oranında erken menopozdan geri dönme şansım olduğumu söylemişti. Çünkü değerlerim çok kötüydü, T3: 1.64, T4:7.90, TSH: 1.11, FSH: 136.11, Estradiol: 13.73, LH: 67.00 idi.Rahim duvarim ise 0,5 mm. Aylardır adet olmuyordum. Her gittiğim doktorun beni daha fazla ümitsizliğe ittiğini farketmem de uzun sürmedi tabi. Farklı farklı verilen ilaçlar ve bir önceki doktor veya hastanenin tedavisini sorgulamalar beni çileden çıkarttı. Sonrasında kendi kendime bir karar verdim. Ben kendi doktorumu çok seviyordum ve bu savaşa onunla devam edecektim. Belkide bu hayatımda vermiş olduğum en iyi karardı. Çünkü artık ne istediğimi biliyor ve önümü daha rahat görüyordum. Öncelikle hormon seviyelerimi dengelemeye çalışarak başladık tedaviye, östrogen hormonum çok düşüktü ve FSH’ım çok yüksekti. Bundan dolayı 3 ay hormon dengeleyici ilaçlar kullandım. Bu ilaçlar adet olmamı sağlıyordu. Bu sayede en azından kendimi normal bir kadın gibi hissediyordum. Fakat bir yandanda ilaçların yan etkisini düşünerek kullanmak istemiyordum. Ben bu düşüncelerle boğuşurken 4. ayda yumurta oluştu. Fakat oluşan yumurta doktorumun verdiği iğnelere rağmen 7-8 mm’den daha fazla büyümedi. Birkaç defa daha yumurta oluşunca doktorum hemen beni tüp bebek merkezine yönlendirmek istedi. Benim senin için yapabileceğim fazla bir şey yok. İşi şansa bırakma bence dedi. Bunun üzerine onun tavsiyesiyle merkezi değiştirdim Daha ilk günden doktorumu çok sevdim. Bu arada şunu mutlaka belirtmeliyim. Bizim durumuzda doktorumuzu sevmek ve ona güvenmek çok önemli. Doktorunuzu sevmiyorsanız bence bir an önce başka bir doktorla görüşün. Tedavinize kesinlikle yardımcı olacaktır. Emre bey bana durumumu izah ederek işe başladı. Bu zamana kadar neler yaptığımı, tedavi aşamalarımı uzun uzun konuştuk. Ben fazla ilaç yüklenmek istemiyordum. Çünkü kendi yumurtamla çocuk sahibi olabileceğime inanmıyordum. Doktorum bu konudaki hassaslığıma inanılmaz özen gösterdi. Bu da benim ona daha fazla güvenmemi sağladı. Gerekli durumlarda ilaç alıyordum ve vücudumu hiç yormuyor, dinlenmeye bırakıyordum. Bu şekilde bir yıl tedavim sürdü. Ara ara oluşan yumurtalar beni her ne kadar sevindirsede 12mm’den daha fazla büyümüyordu. Gerçi benimde geçen yıllarla birlikte umudum bu konuda çok azalmıştı. Elime geçen her bilgiyi bu arada değerlendiriyordum. Doktor kontrolünde dengeli besleniyordum. Fazla kiloların yumurtlama sorunu yarattığını okumuştum. O yüzden son dönemde fazlasıyla aldığım kiloları vermeye karar verdim. Hergün düzenli olarak 4-5 km yol yürüyordum. Bir yandan akapuntura gidip menopoz tedaviside olmaya başladım. Östrogen hormonumu yükselteceğini okuduğum tüm bitkileri düzenli olarak kullanıyordum. Çünkü benim yaşımda menopoz zaten çok ciddi bir sorundu ve bu sorunla kendim için mücadele etmeliydim. Rahatsızlığımla ilgi tüm kaynakları araştırdım. Nelere dikkat etmem gerektiğini çıkardım. Artık bebektende önemli bir şey vardı hayatımda oda bendim. Kafamdan bebek konusunu uzaklaştırmam sanırım işe yaradı. Adet görmeden geçen dört ayın sonunda birgün biraz kanamam oldu. Ertesi gün ise arttı. Hemen doktora gittik. Bana yumurtalığımda iki tane kist oluştuğunu söyledi. Bu durum açıkcası beni çok endişelendirdi. Ama doktorum endişelenmemi verdiği doğum kontrol hapı ile kist’in küçüleceğini, hatta bu durumun yumurtalıklarımın çalıştığını gösterdiğini söyledi. Bir ay verilen ilacı düzenli olarak kullandım. Ve bir ayın sonunda tekrar adet görünce hastaneye gittim. Adet olmamı verilen doğum kontrol hapına bağlamıştım. Yapılan kontrolde yumurta oluşumuna dair belirtiler vardı. Bunun üzerine doktorum sıkı bir takibe aldı. Derken oluşan tek yumurta ilaçlara cevap verdi. 12mm olan yumurtam 15mm’ye büyüdü. Bu benim için inanılmaz birşeydi.
Ama tüp bebek denemesi için yeterli büyüklükte değildi ne yazık ki . En azından 17mm olması gerekiyordu. Sabırsızlık içinde geçen 2 günün sonunda kontrolde oluşan yumurtanın 20mm üzerine çıktığını gördük. Üstelik rahim duvarım 9.8mm’di. O gün muayene koltuğunda ilk defa ağladım. Bu bir mucizeydi ve herşey benim dışımda gelişiyordu. O günün akşamında yumurtamıza eşimle bir isim verdik. “MiNPİN” anlamı küçük Pınar demekti. 4 yılda elde ettiğim tek yumurtaydı ve bizim için inanılmaz değerliydi. Dua ederken hiçbir zaman aman hamile kalayım başka istemem dememiştim. Her zaman eşim ve çocuklarımla mutlu bir hayat diledim. Ve o anda düşündüğüm tek şey buydu. Bizi stres dolu günlerin beklediğini biliyorduk. Zor bir tedavi dönemi ve arka arkaya gelen heyecanlı bekleyişler bizi fazlasıyla yordu. Ama sonuçta benim yumurtam eşimin spermiyle döllenmeyi başarmıştı ve minpin artık minerpin olmuştu J ve Minerpin güvenli eller tarafından yumuşacık yuvasına bırakıldı 12 gün nasıl geçti bilemiyorum. Her anı stres doluydu. Ama sürekli kendime bu ilk, doktor %40 şansım olduğunu söyledi diyordum. Buda benim olmayacağına karşı inancımı arttırdı. Gerçi vücudum da da değişikler olmuyor değildi. Karnım çok şişti, ilk defa kasıklarımda ve belimde ağrı vardı. Gögüslerimde mor damarlar inanılmaz belirginleşmişti. Ayaklarım akşam üzeri çok ağrıyordu. Sırt üstü ancak yatabiliyordum. Tüm bunları vücudumdaki hormon artışına yoruyordum. 12 günün bir an önce bitmesini, sonrasında iyi bir tedaviye ihtyacım olduğunu düşünüyordum. Zaman ise ne kadar yavaş ilerlese de geçti. Ve 12 Haziran Cumartesi günü Hamile olduğumu öğrendim. İnanılmaz bir duyguydu. Aileden herkes durumumu biliyordu. Sonbahar gibi donor yaptırmayı düşünüyorduk. Ve bu haberi duyan herkes bizimle ağladı. Eşimin ilk defa ne kadar çocuk istediğini farkettim. Olsa da olur olmasa da olur diyen ailelerimizin bu mucize için ne kadar dua etmişler meğer. Ve ben şimdi size bunları küçük, hatta çok küçük minerpin ile oturmuş yazıyorum. Biliyorum ki bizi zorlu günler bekliyor. Onu kaybetme korkusuyla aylarımı geçirmek istemiyorum. Çünkü onu çok güvenilir birine, Allah’a emanet ettim. Biliyorum ki ben ne kadar gayret gösterirsem göstereyim olacakları engelleyemem. O yüzden sadece herşey çok güzel olacak diyorum ve buna inanıyorum.. Dualarım çocuk isteyen herkesle, “Minik bebeklerinize kavuşmanız dileğiyle”.
Tüp bebek tedavileriniz ile ilgili Çocuk İstiyorum Formu ile bize ulaşabilirsiniz.
MİNPİN’in hikayesini okudum. Bende aynı durumdayım yani erken menepoz benimde FSH seviyem yüksek. sizinle bağlantı kurup neler yaptığınızı, neler kullandığınızı mümkünse öğrenme istiyorum. Allah çocuğunuzu bağışlasın çok güzel bir duygu. Allah herkese yaşatsın. Bana yazarsanız çok sevinirim.
MERHABA , MİNPİN BENİ ÇOK ETKİLEDİ MAŞALLAH SİZE….İ AYNI DURUMDAYIM,BENDE MİNİK EZGİ İSTİYORUM 🙂 2 YIL TEDAVİ OLDUM 10 AYDIR ARA VERDİM TEKRAR BAŞLIYACAĞIM YAZINIZDAN DERS ÇIKARILACAK ÇOK KONU VAR, SİZE SORULARIM OLACAK STRES BİTMİYOR MALESEF
ÖZELLİKLE AKAPUNTUR KONUSUNDA İLETİŞİME GEÇEBİLİRSEK ÇOK İYİ OLUR
Bizde bunun benzeriyle savaştık.bizdede sperm sıkıntısı vardı.savaştık yaradana yalvardık.ve sonuç şuan 25 haftalık gebeyim.aynı sizin gibi düşünüyorum Rabbim sana emanetiz sen bize evladımızı kavuştur diyorum.hiç bir zaman kötü düşünmeyip tevekkül ettik.inanın şuan nasıl duygulandım anlatamam.Rabbim yardımcınz olsun