Tüp bebek Tedavilerinde korkudan arınarak tedavide başarılı olmak.

Korkularımızdan arınarak tedavilerde başarı şansımızı artırabiliriz.

Ailenize yeni bir birey katmak için bazen bir çok tedavi yaşamamız gerekebiliyor. Bu tedaviyi yaşayan arkadaşlarımızda uzayan tedaviler sırasında en çok rastladığım konu korku ; Başarısızlık Korkusu

Başarısızlık korkusu özellikle tedavilerin uzaması ile daha da yoğunlaşıyor ve bir kısır döngü meydana getiriyor. Korktuğu için stres yoğunlaşıyor , her seferinde başarısız olma ihtimali duygusu korkuyu fazlalaştırıyor.

Aslında korkarak ve stres yaparak vücudumuza ve kendimize ne kadar zarar verdiğimizi tam olarak idrak edebilsek hemen bu duygudan uzaklaşırız. Ama elde mi 🙁

Korktuğumuz zaman hormonlarımız ve beynimiz bedenimizdeki hormonlara o korkuya göre emir veriyor.. Durun tehlike var savunma ya geçin, bebek yapma zamanı değil , çalışmayı ,üretmeyi yumurta yapmayı iptal et, şu anda yaydığım adrenalinle birlikte tüm hormonlar düşmanlarla savaşacak..

Yumurta ve spermlerin oluşması için çalışan Hipofiz bezi komutu alıyor ve alarm durumuna geçiyor. Öyle ya simdi savaş zamanı oyun oynamanın sevinçle bebek yapmanın zamanı değil. Çalışmayı yavaşlatıyor. LH FSH hormonlarını en üst seviyeye çıkarıyor. Yumurta ve sperm üretmeyi yavaşlatıyor ve hatta bazen durduruyor. Taki beyin savaş durumundan çıktığını vücudun diğer bölgelerine duyurduğu zamana kadar. Nasıl duyuruyor.? Kişi ortamı değiştirdiğinde,belki tedaviyi bıraktığında,başka bir şeyle uğraşmaya başladığında , mutlu olduğunda , sık sık güldüğünde, uzun süreli rahatlama pozisyonunda olduğunda, eşi ile düzenli ilişkiye başladığında .

Tamam diyor beyin hormonlara haber yolluyor “savaş durumundan çıktık, artık düzenli çalışmaya başlayabiliriz”. Hipofiz bezi de emri alır , vücuttaki malzemelere bakar ve elinde olan malzemelerle yumurta ve spermi yeniden yaratmaya başlar. Elinde düzgün malzeme varsa, erkek yada kadın düzenli ve vitamini yüksek besinlerle vücuduna güzel bir yükleme yapmışsa düzgün ve kaliteli yumurta üretir. Bunlar 5 günlük 15 günlük olaylar değildir. Spermlerin yeniden üretilmesinin süresinin 72 gün olduğu belirlenmiştir . Yumurtanın oluşumu da 90 günlük bir döngü ile oluşmaktadır. Yani bugün güzel yiyim yarın spermim süper çıksın diye bir şey yoktur. Tüp bebek tedavileri ve hatta transfer sırasında örneğin çok rastladığım “ananas suyu içelim yumurta döllensin” gibi sohbetler son derece anlamsızdır.

Beslenmeniz ve düzeniniz sperm ve yumurtalarınız sizin yaşam biçiminizi gösteriyor. Ne ekerseniz onu biçersiniz kadim bilgisini asla unutmayınız. Bozuk ve sağlıksız bir tüketimle kaliteli yumurta yada sperm oluşturma şansınız olamaz.

Hipofiz bezi ne işe yarar ve ne yapar?

Hipofiz beyinde yer alan ve hormonların salgılanmasını kontrol eden bir bezdir. 0.5 gramlık bir bez olan hipofiz bezi boyundan büyük işler yapar ..Ne mi ;

FSH VE LH denen cinsiyet hormonlarının salgılarını kontrol eder, TSH adı verilen tiroid bezini uyarır,

ACTH böbrek üstü bezlerine uyararak, buradan salgılanan hormonu kontrol eder,büyüme hormonu olan GH için doğru bir çalışma sistemi sağlar. Süt üretimini uyaran hormon olan Prolaktinin çalışmasını sağlar.

Peki korkularımızı yenmek için ne yapabiliriz ?

Unutmayın UMUT Korkudan güçlüdür.. Bunu hiç bir zaman unutmayın.

Kendi kendimize her gün olumlu telkinlerle korkumuzu azaltabilir yada tamamen yok edebiliriz. Korkularınızı not edin ve onları olumlu cümlelere çevirin. Her gün birkaç dakika yalnız kalabileceğiniz bir ortam bulun ve onları yüksek sesle veya sessizce söyleyin .Beyniniz ve zihniniz buna inandığı zaman vücudunuzda inanacak ve sizin için doğrusunu yapacaktır. …

En çok yaşanan korkularla ilgili birkaç olumlama cümlesi yazdım işinize yarayabilir.

Yumurtalarım kalitesiz .
Yumurtalıklarımın içinde yeni bir hayatın tohumlarını taşıyorum. Yumurtalarım sağlıklı bebeklere dönüşüyor.

Embriyo rahime tutunmazsa. Rahimim tutunmak için yeterince iyi değilse.?
Bedenimdeki yaratma gücüne inancım var vücuduma ve rahmime güveniyorum. Bebeğim içimde sağlıkla büyür.

Başka bir dış gebelik yaşarsam ?
Ben mükemmel, bütün ve eksiksizim. Yaradanın nefesini taşıyorum .Tüm gücü ve bilgeliği bedenimde taşıyorum .

Ya düşük olursa bebeğimi kaybedersem ?
Bedenim ve bebeğimin kaderi İlahi’nin elindedir. Herkes için doğru zamanda, bebeğimi dünyaya güvenli bir şekilde ulaştırmak için İlahi güce güveniyorum.

Umarım biraz olsun yararlı olabilmişimdir.

Sevgiler.