Tüp bebek tedavilerim negatif .Korkuyorum

Merhaba, benim mailim biraz uzunca sıkılmadan okur ve hemen cevap verebilirseniz çok minnettar olurum. (ayrıca benim mailimi savaşa devam edenler bölümünde yayınlayabilirsiniz)
Bu arkadaşım bana sonucunu yazmadı. Eger bunu tekrar okursa bana lutfen yazsın.
Ben 23 yaşındayım. Eşim 35 yaşında. 2,5 yıllık evliyiz. İlk 5 ay kadar doğum kontrol hapı kullandık. Sonra çocuk istediğimiz için hapı bırakalım bir de kendimize bir baktıralım bakalım bir problemimiz var mı dedik.
Öncelikle beni ilaçla tedavi etmeye çalıştılar.(Klomifen sitrat) Adetin 5.gününden itibaren 5 gün süre ile kullandım. Tekrar muayene olduğumda yumurtalarımın buna cevap vermediğini yeterince büyüyüp çatlamadığını gördük. Sonra yumurtalıklarımda küçük küçük oluşan ve çatlayıp atılmayan yumurtaları gidermek amacıyla 3 ay boyunca doğum kontrol ilacı kullandım. 3. ayın sonucunda yumurtalıklarım temizlenmişti. Hiç küçük yumurta kalmamıştı. Daha sonraki aylarda bu tedaviyi 2 kez daha denedik. Sonuç aynı idi. Aradan bir 6 ay daha geçmişti. Artık biz sabırsızlanmaya başladık ve gittiğimiz hastaneyi değiştirmeye karar verdik. Hem bu yeni gittiğimiz hastanenin Tüp bebek kürsüsü olduğu için içimiz daha rahattı.
Buradaki doktorlar bana hemen kan hormon tahlili yaptılar. Rahim filmim çekildi. Eşime sperm tahlili yapıldı.
Bende polikistikover hastalığı ve prolaktin yüksekliği olduğu, ama rahimimde ve tüplerimde bir problem olmadığını söylediler.
Eşimde ise küçükken kabakulak geçirdiği için sperm eksikliği çıktı. (ama doktorlar eşim için yıkama canlandırma işlemi yaparız ayrıca bir tedavi gerekmez dediler.)
Ve bizim için ideal tedavinin ilaç olmadığını çünkü yumurtalıklarımın buna cevap vermediğini söylediler, aşılama yapılmaya karar verildi. Aşılama yapıldı sonuç +5,35 şeklinde geldi.Dr. bana “5 ve üstü hamileliktir. Belki bir şeyler tutunmuş olabilir bekleyelim ve görelim” dediler. Ama ben 2 gün sonra adet gördüm. Durum negatifti. Çok üzüldüm çok ağladım çünkü gizli saklı tedavi oluyorduk ve bunlar oldukça masraflı işlerdi. (Bu arada ben eşimle aynı şirkette ve akrabalarımızla birlikte çalışıyoruz. O kadar insana çaktırmadan tedavi olmaya çalışmak bizi çok yıpratmıştı. Aynı şeyleri tekrar mı yaşayacaktık. Yine aynı stresler mi olacaktı.)
Biz de dr.ma “1 kere aşılama yaptık olmadı. Sonuç yine aynı olacaksa ben bunu denemek istemiyoruz. Yeter ki bu stresten kurtulalım Paranın bizim için bir önemi yok “ dedik. O da bize “zaten aşılamanın başarı oranı yüzde 15 geçmez. Ancak mikroenjeksiyon yaptırırsanız sizin şansınız % 70” dedi.
Hemen apar topar tedaviye giriştik.( Ama ben bu arada aşırı stresliydim. Her gün farklı bir yalan atıp doktora gidiyordum. Bu kez her ne pahasına olursa olsun bunu çözmeliydim. Anne olmalıydım.Her gün ağlamaktan artık yüzümde lekeler oluşmaya başlamıştı.Derdimi kimseye de anlatamıyordum çok perişandım.)
Neyse mikroenjeksiyon tedevisine başladık. Doğ. Kontrol hapı 24 gün ve adetin 18.gününden itibaren göbekten iğneler olmaya başladım. Sıra yumurtaları geliştirmek için olan kalçadan yapılan iğnelere gelince ilk önce günde 4 taneyle başladılar. Sonraki günlerde bu 6ya 7ye 8e çıktı ancak yumurtalar büyüyebiliyordu. Yumurtalarım ancak fazla dozdaki iğnelere cevap veriyordu. Bir yığın yumurta oluşmuştu Bunlardan birkaç tanesinin boyutu 18 olunca çatlatma iğnesi yaptılar ve bundan 36 saat sonra genel anestezi altında yumurtalarım toplandı. Ben ayıldıktan sonra hemşire bana “19 tane yumurta aldıklarını eşimin spermlerinde de bir problem olmadığını “söyledi.
Çok sevinmiştik. Bu bizce 19 tane bebek adayı anlamına geliyordu. Biri tutmasa biri mutlaka tutardı. Ertesi gün hastaneden aradılar. 19 tane yumurtanın sadece 9 tanesini işleme alabilmişler. (Sanırım diğer 10 tanesi olgun değildi.) Bu 9 tane yumurtanın 7 tanesi döllenmiş. Ama 4 tanesi istedikleri gibi değilmiş. Geriye 3 tane kaldığını eğer bölünmeye devam ederse ertesi gün arayıp transfer saatini bildireceklerini söylediler. (Aradıklarında evde tek başımaydım inanılmaz derece de yıkılmıştım. Sanki bütün eşyalar etrafımda dönüyordu. Nasıl olurdu inanamıyordum. 19 tane yumurtadan 3 tane kalmıştı ve belki onlar bölünmeyebilirlerdi. Hayatımda hiç o kadar ağladığımı hatırlamıyorum. Sanki şuurumu yitimiştim. Hangi arada eşimi aradım o hangi arada eve geldi bilmiyorum. Geldiğinde koltuğun altına girmiş ağlıyordum. Nerdeyse nerede oluğumu bulamadı bile. Tabi o da çok üzüldü benim halime tam 4 saat boyunca ağladım, ağladım, ağladım. Artık sesim bir hırıltı halinde çıkyordu. Midem yanıyordu. Hiç kimseyi görmek istemiyordum. Kendime göre 16 tane işe yaramaz yumurta çıktığına göre kalan 3 tanesi de niye bölünecekti ki. Keşke bölünselerdi. Çünkü o zaman bir problemin olmazdı. Benim için en büyük dert yumurtaların döllenmemesiydi, bundan çok korkuyordum. Eğer bunu becerebilirsek nasıl olsa yaşımda genç, rahimim de de problem yok; öyle ya da böyle onlar rahimimde tutunurlardı. Ama korktuğum başıma gelmişti. Belli ki ben de çok büyük bir hastalık vardı.)
Neyse o akşam kabuslarla karışık şekilde uyudum ya da uyumadım. Sabah aradılar. O kadar heyecanlı ve o kadar korkuyordum ki. Arayan embroyologun ne dediğini bile tam anlayamadım. Telefonu kapattıktan sonra hafızamı toparladığımda kendim tekrar hastaneyi aradığımda. Ertesi gün için beni transfere çağırdıklarını yumurtalarımın üçünün de bölündüğünü (8-7-6 şeklinde) söylüyorlardı. Neyse ertesi gün transfer yaptılar. Ama içimde öyle bir sıkıntı vardı ki kendimi çok kötü hissediyordum. Bu iş olmamıştı. Sonuç negatif olacaktı. Bir hafta evde dinlendim. Ama hergün ağladım. Ya olmazsa ben ne yapardım. 12 gün çok sıkıntılı geçti. Artık 12 gün geçmiş tahlil günü gelmişti. Benimle birlikte o gün test sonucu bekleyen 12 kişi vardı. Sabah İkinci sırada kan vermiştim ama herkesin sonucu geliyor beni çağırmıyorlardı. Giren ilk 9 kişi mutluluktan ağlar vaziyette çıktı. Dokuzu da hamileydi 3 kişi kalmıştık. Ben tek tek onları sayıyordum kaç kişi hamile diye. Kendi kendime “buradaki bayanların hepsi neredeyse benden 8-10-15 yaş büyük, onlar hamile kaldığına göre heralde ben de hamileyimdir” diye içimden geçiriyordum ki bir ara eşimin suratına baktım. Hiç onu o kadar savunmasız görmemiştim. Yüzü kıpkırmızıydı. Bu kadar “anlayışlı bir adamın elbette baba olmaya hakkı var” diye düşünürken içeriden bir bayan çok üzgün çıktı. Sonuç olumsuzdu. Ya ben de öyle olursam dedim ki,
Hemşire benim adımı söyledi ve içeri davet etti. Yine o aynı his beni yalnız bırakmadı. Sanki tüm herşey gözümün önünde dönüyordu. Dr.un odasına girdiğiminde yüzüm kıpkırmızı, ellerim titriyordu ve bu arada kalbim kesin dakikada 200 atıyordu.
Dr. bana “nasılsın” diye sordu. Sadece “heyecanlı” diyebildim. O kafasını önüne eğmiş sadece masaya bakıyordu, hiç göz göze gelemedik çok kısık bir sesle “Olmamış hayatım, sonuç negatif, tutunamamış” dedi.
“Neden” dedim, “nasıl olur, hani şansım % 70 di.Hani olacaktı. Hani çok şanslıydım. O mutlu olarak çıkan kadınlar benden kaç yaş büyük, ben bu kadar gençken nasıl olmaz……………
Beni sandalyeye oturttular, dr.um sakinleşmemi istedi “böyle sonucu değiştiremezsin yüzünü yıka konuşalım” dedi.
Eşimin de yardımıyla yüzümü yıkadım kendime geldim. “Bu sefer bir terslik oldu nedir bilemiyorum. Bu senin vücudun ben senin karşında oturuyorum herşeyi bilemeyebilirim. Ama bak kesinlikle şimdi olmadı diye bir daha olmaz demek değil. Yılmayacaksın değil mi daha senin yaşın kaç” dedi. “Bir daha ne zaman deneyeceğiz” dedim.”Hemen sen ne zaman istersen, vücudun genç dinlenmene gerek yok yalnız bir daha denemeden histeroskopi yapıp rahimine bakalım . Çünkü kapalı kutu belki bir problem vardır. İşimizi şansa bırakmayalım dedi.”
Adet gördükten sonra histeroskopi yaptılar. “Rahiminizde bir problem yok, yalnızca içinde ara ara kızarıklıklar var bunları antibiyotikle gideririz “ dediler. 3 haftalık antibiyotik verildi. 2 hafta kullanabildim. Vücudum reaksiyon gösterdi. (kızarıklık, şişme, kaşıntı vs.) son 1 hafta ilaç kullanamadım. Tekrar dr.a göründüm 2 hafta da yeterli kızarıklıkların gitmesi için ama bu sefer de rahim kılıfınız ince görünüyor (ultrasaundda) bunun için de 3 haftalık başka ilaç verdiler. İlacı adetim başlayınca kullanacaktım. Bu sefer de adet olamadım. Adet görebilmem için dr. başka ilaç verdi.
Neyse 3 haftalık ilaç bitince. Dr. şimdi müsaitsin istersen hemen başlayalım dedi. Kendisine bu seferlik ne kadar şansımın olduğunu sordum. “Yüzde oran veremem ama geçenkin de bir şansızlık olmuş olabilir. Çünkü yaşın çok genç hormonların dengesizlik gösteriyor olabilir. Biz senin yaşında hastaları sevmeyiz ama istemeyiz demiyorum” dedi. “Sadece yaşın çok genç olduğu için hormonların dengesizlik gösteriyor” olabilir.”Öncekinde zaten yumurtalarının yarısı bozuk çıkmış buna yaşına bağlamak istiyorum. Eğer bu sefer de aynı olursa zaten çok büyük problemimiz var demektir “ dedi. Bol şans diledi ve bize 2. kez denememiz için gerekli olan iğneleri ve ilaçları verdi.
Bu seferkinde daha şanslıymışım. Çünkü ilaçlara vücudumun ne kadar tepki verdiğini biliyorlar. Örneğin Lucrin (göbekten yapılan iğne) önceden 5 doz yapılıyordu. Şimdi 10 doza çıkardılar.(Bu arada dün iğnemi yapan hemşire tedaviye yeni başladınız heralde dedi. Bende hayır 2. denemem, 3 ay önce bir kere daha denemiştik dedim. O da bana inanamıyorum. Vücudunuz iyi dinlenmiş hiçbir belirti yok dedi.) Ve bu gün 5. kez iğne olacağım ve sanırım 20 gün kadar sonra tedavim bitmiş ve transfer yapılmış olur.
Bu arada ben sizin gazetedeki yazınızı okuduktan sonra, internetten de inceledim. Ben de her gün (yumurtalarım daha sağlıklı olsunlar diye) 2.şer fincan papatya, nane ve kekik çayı içiyorum. Her akşam 2 bardak süt içiyorum. Hergün 1 tane karanfil çiğniyorum. Sizden ricam bana önereceğiniz başka şeyler var mı. Bir de çok stresliyim, hergün kabuslar görerek uyanıyorum. Hergün saatlerce ağlıyorum. Çok korkuyorum. Ya olmazsa. Sizce sadece bu yüzden embroyların rahimime tutunmaması ihtimali var mı. Dr.larınız size böyle birşeyden bahsetmişlermiydi. Şuan olayın neresinde olduğumu bile idrak edemiyorum. Bir dalgaya kapıldım gidiyorum sanki siz de bu yoldan geçmiş birisiniz lütfen görüşlerinizi benimle paylaşır mısınız.
Sevgilerimle
Bu yazıyı okuyanlar bunları da okudular
Tüp bebek Tedavisinde stres çok önemli bir faktör
Tüp bebek tedavisi öncesi düşük ve erken doğum riskini engelleyebilmek için neler yapılabilir?
Stres kısırlığa neden olur mu?
Çocuksuzluk evlilik bağlarını güçlendirebilir
Tüp bebek tedavileri sürecinin seksüel etkileri
Psikolog ve Profesyonel Koç Meltem Büyükerdoğmuş
Tüp bebek Koçu Psikolog Meltem Büyükerdoğmuş tüp bebek hikayesini anlattı
12 gün beklemek ya da beklememek İşte bütün mesele bu
Tüp bebek tedavisinde yedinci aşama Transfer sonrası iki haftalık bekleyiş
www.cocukistiyorum.com
#tüpbebek #tüpbebektedavileri #çocukistiyorum #çiderindirimleri#tüpbebekmerkezleri #bebek#çocuk#cocukistiyorum #hamilelik #doğum #çider #gebelik
Tüp bebek tedavileriniz için Çocuk İstiyorum Formu ile bize başvurun
Sonucunu merak ettim…. Rabbim hayrlara vesile etsin inşaAllah