lady q  


Çocuk İstiyorum Dayanışma Derneği – Tüp Bebek

Erkeğin Hissettikleri :: Rumuz: Tomurcuklaşmış Düşlerimizi Öldürmeyelim

Erkeğin Hissettikleri :: Rumuz: Tomurcuklaşmış Düşlerimizi Öldürmeyelim

 

Merhaba,
Araya epeyce uzun bir zaman girdi. Size yeniden yazıyorum işte. Bu süre içinde, yazmak istediğim, sizinle paylaşmak istediğim hiçbirşey olmadı diyemem. Ama oturup yazmaya fırsat bulamadım. Daha doğrusu bu fırsatı yaratamadım. bebek33Bilirsiniz yazmak için bir başlangıç, birde yol aranır sürekli. Devinime geçirecek sarsıcı bir başlangıç, alıp götürecek bir yol. Olmadı mı, tutulur kalır insan bir süre. Yine öyle idim… Ama devinime geçirecek bir başlangıç oldu bu haber benim için… Umarım alıp yolun sonuna kadar da götürür beni …

Sibel hanım…
Lütfen ücretsiz tüp bebek tedavisi için nereye üye olunacak bana yardımcı olun ya da bir form doldurunuz benim için inanın ki şu anda heyecandan ne yaptığımı bilemiyorum… elim ayağıma dolaşıyor… ne olur bana yardımcı olunuz… inanın ki şu anda elim kolum tutmuyor… sanki bu şansı kaçıracakmışım gibi oluyorum…

Sibel hanım bundan önceki mail’inizi okudum inanın ki çok sevindim hele hele bana “çok iyi bir baba” olacağımı söylemeniz beni alıp taa uzaklara götürdü… içli bir müzik gibi geldi… sizin de okurken bazen gülüyorum, bazen ağlıyorum diye bahsettiğiniz gibi kendime geldiğimde ağlıyordum ama acı bir gülümsemeyle… buna eminim ağlıyordum… ama mutlu bir ağlama… çok mutlu oldum… sibel hanım artık iyice bunaldım… ben ki kendimi teselli etmesini bilirdim… ama artık çekemiyorum bu hayatı… o kadar büyük hayallerim vardı ki… hepsi içimde kaldı… nasıl yaşayacağımı bilemiyorum… benim de ay ışığı kadar berrak tomurcuklanmış düşlerim vardı… çocuğumun olmasına dair… yaşayamadığım şeyleri onda yaşayacaktım… çocukluğuma onunla geri dönecektim… çocukluğumda özlem çektiğim baba sevgisini bile ondan görecektim… en büyük hayalim de buydu… baba olmak nasıl bir şeydi.. çocuğumun baba diye seslenmesi… bir babanın çocuğunu nasıl sevmesi… ya da bir çocuk babasını ne kadar sevebilirdi… yaşayamadığım o ikili diyaloğu çocuğumla yaşamak istiyordum… şimdi nerden çıktı bu…

Neden ben de bebeğimi öpemeyeyim. ben de arzuluyorum… Neden kucaklayamayım çok çok arzuluyorum oysa. Bu duyguları tatmaya layık değil miydik biz, hayatın en güzel anlamı da bu değil miydi?

Her gece dışarı çıkıp sövercesine kokluyorum bu güzel yaz havasını ve yüreğimi dinliyorum… içimden katar katar kalkmış göç ediyor umutlarım… Şu an en çok da anneme ihtiyacım var… ona gerçekten sıkı sıkı sarılmak istiyorum. onu ne kadar sevdiğimi hissetmesini isterdim. onun, bu acımı; teselli etmesi için ne kadar ihtiyacım olduğumu anlasın isterdim. ama hiçbirini yapamıyorum…. yaşam böyle işte, çok zor; bazen oğullar “onur ve şeref”lerini korumak istiyorlarsa bu acılara da katlanmak zorundalar… çünkü bu mesele benim için bir gurur meselesi oldu… en çok ta çaresizliğim yüzünden gurur meselesi yapıyorum… Sizinle ve diğer dostlarımızla tanışmak bizi çok sevindirirdi, onurlandırırdı ama şimdilik zor gibi görünüyor… Eşime sizden bahsettim… Bilmem kulağınıza çalındı mı “uzaktan” ama “yürekten” söylenen övgü-dostluk dolu sözlerim.

Ne kadar da çok sevindi, bir bilseniz. Sözün kısası, içimde henüz küllenmemiş, hiç de öyle küllenecek gibi görünmeyen, belki çok ilerde de yerini süreğen bir yangına bırakacak kor ateş var, bir şeyleri kaçırmanın, bir şeyleri yitirmenin, yaşanası şeyleri ıskalamanın acısıyla, kendimi sigaraya vuruyorum… Bu yılgınlıktan, bu çaresizlikten kurtulmalıyız bizi, bizden başka koruyacak ve kurtaracak bir güç olmadığı apaçık orta 21. yüzyılda, hepsi de tahminen (benim gibi) fakir fukara ailelerden gelen ve hayatlarını dişleriyle tırnaklarıyla yonga yonga kopartarak sürdüren bu insanlar, savaşmak için yaşamalıyız… (bu savaş kelimesini malum sorunumuz) için kullandım… Buna kaderimiz deyip oturmamalıyız… devletin bize destek olması lazım… bu soruna sağlık bakanlığı çare bulmalı… buna kader deyip geçmemeliyiz… tüm devlet kuruluşları çare aramalı…

SSK’lar da bunun tedavisi mümkün olmalı…

Bu arkadasımızla maillesmek ve destek vermek isteyen arkadaşlarımızın sibelt@cocukistiyorum.com adresine “tomurcuklanmış düşleri öldürmeyelim” adıyla mail yollamalarını rica ediyorum.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ