İsteyince hemen olacağına çok inanmıştık
Merhabalar…
Eşimle birlikte bebek sahibi olma mücadelemiz sırasında bir arkadaşımın tavsiyesiyle bu siteyle tanıştım ve iyi ki de tanışmışım. Gerek bilgi anlamında gerekse psikolojik destek anlamında bana çok büyük yardımları oldu. Neredeyse bağımlısı olmuştum ve hemen hemen hergün siteye girip bakıyordum. O dönemde hem savaşa devam edenler bölümünü hem de savaşı kazananlar bölümünü büyük bir hevesle okuyordum. Savaşa devam edenler bölümünde yazılanlar kendimi yalnız hissetmememi sağlıyordu. Savaşı kazananlar bölümü ise bana inanılmaz moral, yola devam etme gücü ve umudu veriyordu. Allah’ın izniyle savaşı kazanırsam belki okuyan birine ben de umut ışığı olabilirim düşüncesiyle o zamanlarda bu köşeye yazmak konusunda kendi kendime karar almıştım. Çok şükür ki bugünleri de gördüm. Gelelim hikayemize….
Ben evlendiğimde 29 yaşındaydım. Kadın için 30-35 yaş aralığı önemli olduğu için evlendikten 4-5 ay sonra çocuk düşünmeye başladık. Bende ergenlikten beri polikistik over sendromu olduğu için adetlerim düzenli değildi. Bu yüzden de zaten çocuğumuzun hemen olup olamayacağı konusunda tedirgin olduğum için çok oyalanmadık. Önce ilaç tedavisi, yumurta takibi ve iğneyle çatlatma yöntemini denedik. Doktor eşime ve bana “fiziksel hiçbir eksiğiniz probleminiz yok yumurtlamayı da düzene koyunca çocuk sahibi olmamanız için hiçbir sebep yok” deyince biz tabi daha en başında epey umutlandık. İlk denememizden sonra ben vücudumdaki her değişikliğe dikkat kesilmiştim. Her sıradışı değişikliği bebeğe yoruyorduk. Hayaller kurmaya başlamıştık bile. Ben gidip kocaman bir kitap bile almıştım. (bu konuda ne kadar toy ve de tecrübesizmişiz. İsteyince hemen olacağına çok inanmıştık) Tabi adet görünce bir anda dünya başımıza yıkıldı. Meğersem düşük dozlu da olsa aldığım hormon ilaçları vücutta farklı tepkilere yol açmış. İlk hayal kırıklığının ardından toparlanıp “Olsun çok önemli değil bir dahakine olur” diyerek 2. denememizi yaptık ardından 3. 4. … derken neredeyse 1 sene geçti ve bizde moraller iyice bozuldu. Doktor bir sorun yok diyordu herşey olması gerektiği gibiydi peki neden olmuyordu??? Büyük bir umutsuzluğa kapılmaya başlamıştık. Çünkü her ay kendimizi frenleyemeyerek hep hayal kuruyorduk. Ben her seferinde ağrı kesici kullanırken dahi tedirgin oluyordum. Her ay “tamam bu sefer beklenen adet gününün üstünden 1 hafta geçmesini bekleyip öyle test yaptırıcam” diyordum ama 1 gün geçmesine dahi zor katlanıyordum ve hemen ya eczaneye ya da hastaneye koşturuyordum. Her seferinde negatif sonucu görmenin hayal kırıklığı çok yıpratıcı oluyordu. Eğer testi erken yaptırmışsam ve 2-3 gün daha adet görmemişsem testi mutlaka tekrarlıyordum. Ve bu sefer negatifi görmek iyice yıpratıcı oluyordu. Bir anda kurulan hayaller anlamsızlaşıyor, umutlar zayıflıyordu ve yine hamilelik düşüncesine kendimi bu denli kaptırmış olduğum için kendi kendime inanılmaz kızıyordum. Her seferinde ağlama krizleri geliyordu. Sonrasında küllerinden doğan anka kuşu misali yine toparlanmaya çalışıp yola devam ediyordum.
Acaba bir problem var da gittiğimiz doktor mu tespit edemiyor deyip doktor değiştirdik. Fakat gittiğimiz 2. doktor da ek bazı film ve tahliller sonucunda aynı şeyleri söyledi “bir probleminiz yok dolayısıyla da bebek sahibi olmamanız için hiçbir sebep yok” dedi. Fakat olmuyordu işte. 2. doktorla birlikte ilaç+ovulasyon takibinin yanı sıra aşılamalar da denedik. Yine olmadı. En sonunda doktorlara gitmekten yorulduk ve ara vermeye karar verdik. Basit yöntemlerin işe yaramadığını ve artık tüp bebek gibi daha ciddi uygulamalara geçmemiz gerektiğini düşünüyorduk. Zorlu mücadeleye başlamadan önce kendimize 4-5 aylık bir süre tanıyalım dedik. Hem psikolojik olarak, hem bedenen hem de parasal anlamda toparlanalım ve zorlu yolumuza öyle devam edelim dedik. Bu dönem içerisinde doktor hastane araştırmaya başladık. Herkes bir şeyler söylüyordu. Kimisi üniversite hastanelerinde vakit kaybetme işin uzmanı özel hastanelere git diyordu kimisi özel hastaneler sırf para tuzağı sakın gitme diyordu. Biz tüp bebek yöntemine olasılığı çok çok yüksek gözüyle bakarken (daha öncesinde herhangi bir ciddi araştırmamız olmadığından) tüp bebek yöntemini senelerce denemelerine rağmen cocuk sahibi olamamış aileleri duydukça iyice umutsuzluğa düşmeye başlamıştık. Tüp bebekle ilgili yolun daha başındayken kafalarımız karışık, umutlarımız zayıf kalakalmıştık. O dönemde bu sitede yazılanlar ve telefonla aradığımda görüştüğüm kişiler bana çok yardımcı oldu. Siteyi kuran, devamını sağlayan, gecesini gündüzüne katıp iyi bir şeyler ortaya çıkması için mücadele veren, hiç tanımadıkları, yüzümü görmedikleri halde bilgi almak istediğimde benimle çok içten ve sıcak bir şekilde ilgilinen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Allah hepsinden razı olsun…
En sonunda Cerrahpaşada karar kılmıştık. Fakat gitmeden önce son bir kez kendimize şans tanıyalım dedik ve ilaç kullanmadan sırf ovulasyon takibi için eski doktorumuza gitmeye karar verdik. Bende genelde yumurta daha geç çatladığı için erken gitmeye gerek görmedim ve 13. günü doktora gittiğimde doktor yumurtanın çatlamış olduğunu fakat bir saat önce mi bir gün önce mi olduğu konusunda bir belirti olmadığını söylediğinde başımdan aşağı sanki kaynar sular döküldü. Neden daha temkinli davranıp daha erken gitmediğim ve bu son şansı da kaçırdığım için kendime inanılmaz kızdım. Vakit kaybetmeden hemen Cerrahpaşadaki doktorla görüşmeye gittik. Bir sürü tahlil ve incelemeden sonra iç kısmın tamamen temiz ve sorunsuz olduğundan emin olmak için laparoskopi yapmak istediğini söyledi. Laparoskopi de adet olduktan sonraki 10 gün içerisinde yapıldığı için biz de adet gününü beklemeye başladık. Adet günü geldi 1-2 gün geçti ama ben uzun süreli hayal kırıklıklarından sonra hayal kurmamayı öğrenmiştim oyüzden de test yaptırmadım. Adet gününü 1 hafta geçmiş olmasına rağmen ben “yok yok laparoskopi olacağım için strese girdim oyüzdendir” deyip beklemeye devam ettim. 10. günde de adet olmayınca eczaneden test aldım. Testte 2. çizgiyi gördüğümde hisettiklerimi ne kadar da uğraşsam anlatamam. Bir an çok ciddi bir şekilde uyuya kaldığımı bunun bir rüya olduğunu ve birazdan uyanıp testi yapmak için banyoya gideceğimi düşündüm. Daha doğrusu iliklerime kadar öyle hissettim. Ama Yüce Rabbime sonsuz şükürler olsun ki rüya değildi. Bize böyle bir mucize yaşattığı için hemen her gün Allah’a şükürler ediyorum ve de aynı mucizeyi bebek isteyen herkesin yaşaması için dua ediyorum. N’olur umudunuzu ve inancınızı yitirmeyin. Allah katında herşeyin bir vakti saati olduğuna ve o kendi küçük ama anlamı, değeri dünyalar kadar olan mucizenin bir gün sizi bulacağına yürekten inanın. Allah herkese evladını bağışlasın, isteyen herkese de tez zamanda hayırlısıyla sağlıkla sıhhatle nasip etsin diyorum. İNANIN YÜREKTEN DUALARIM HEP SİZLERLE….. SAĞLICAKLA VE UMUTLA KALIN….