Erkek Kısırlığında sistemik değerlendirme ve Ürolojik Muayene

Erkek kızırlığının değerlendirilmesinde de kadın kısırlığında olduğu gibi hastanın hikayesi çok önemlidir. Bu amaçla doktorunuz tarafından size infertilite süresi, cinsel ilişki veya masturbasyon sıklığı, ereksiyon problemleri, erken boşalma, spermlere zarar veren kayganlaştırıcı madde kullanımı, ilişki zamanlaması gibi tamamen özel yaşantınıza yönelik sorular sorulacaktır. Ancak bu sorulara çekinmeden , utanmadan açık ve net cevap vermek tedavi süresini kısaltacağı gibi birçok tahlilin de istenmesini engelleyecektir. Genital bölgeyi yada etraf dokuyu ilgilendiren ameliyatlar, sistemik hastalıklar ( örn:şeker hastalığı), daha önce geçirilen ateşli hastaliklar (tüberküloz, kabakulak, orsit, vs), hastanın mesleği ( kimyasal maddelerle uğraşanlar, çok sıcak ortamda çalışmak zorunda kalanlar ve oturarak uzun saatler geçirenler ,v.s) ilaç kullanımı, ailevi kısırlık sorunları da ayrıca sorgulanacaktır.Solunum yolu enfeksiyonun sık geçirilmesi , koku alma kusuru , meme başından süt gelmesi ve şiddetli baş ağrıları doktorunuzu uyarmanız gereken durumlardır.
Erkek infertilitesinin olduğu düşünülen durumlarda çoğu zaman fiziksel ve genital değerlendirme ile nedene yönelik hiç bir bulgu bulunamaz, ancak bazı nadir durumlarda kıllanma azlığı, meme büyümesi, inmemiş testis, küçük testis veya varikosel saptanabilir.
SEMEN ANALİZİ (SPERMİYOGRAM)
Semen analizi erkek infertilitesinin değerlendirilmesinde en önemli yönlendirici parametredir. Ancak sperm parametrelerinin bozuk olduğu saptanan erkeklerin %25 inde bu durumu açıklayabilecek neden bulunamamaktadır. Semen analizlerinde labrotuarlar arasında standardizasyon olmadığından, bizim parametrelerimizi yansıtan kendi labrotuarlarımızda yapılmış semen tahlillerini tercih etmekteyiz.
Semen analizi vermek için, cinsel ilişki veya boşalma sonrası 3-5. günlerde hastanemize başvurmanız istenir. Semen analizi 3-8 hafta ara ile 2 kez istenebilmektedir. Labarotuar koşullarında sperm veremeyen hastaların durumu doktorlarına bildirmeleri istenir. Dışarda sperm veren erkeklerin kabı en fazla 20 dakika içinde vucüt ısısında merkezimize ulaştırmaları istenmektedir. Hastaların örnek verirken kayganlaştırma amacıyla tükürük, sabun veya şampuan kullanmamaları gerekmektedir.
Semen analizinde mililitredeki sperm sayısı, spermlerin hareketliliği ve yapıları değerlendirilir. Meninin miktarı, asiditesi ve içerdiği yuvarlak hücreler de belirlenir. Normal semen analizinde; semen miktarı 1.5-6.5 ml olmalı, mililitredeki sperm sayısı 20 milyon ve üzerinde olmalı, spermlerin en az %50 inde hareketlilik olmalı ve spermlerin % 14 ünün yapısal olarak normal olması beklenmektedir.
Semen analizi sonrası ortaya çıkarılabilen sorunlar dört ana başlık altında toplanabilir. • Hiç sperm olmaması (azoospermi) erkek infertilitesinin %3-4 ünü teşkil eder.
• Sperm sayısının yetersizliği (oligospermi),spermlerin hareket bozukluğu (astenospermi) ve spermlerde varolan şekil bozuklukları(teratozospermi). Bu grup erkek infertilitesinin %90 ınını oluşturur.
• Normal semen analizine rağmen, spermlerin fertilizasyon yeteneğinin zayıf olması – ki bu durum da erkek infertilitesinin %3-4 ünü oluşturur.
• Ejakulasyon güçlüğü %4-6 oranında rastlanmaktadır.
Hormonal testler
Bazı özel durumlarda FSH, LH, testeron ve prolaktin gibi bazı hormon seviyelerinin ölçülmesi anlamlı olabilir. Çünkü erkeklerde normal seksüel gelişim kadınlarda olduğu gibi bu hormonların kendi içinde, ahenkli çalışmasına bağlıdır. Özellikle azospermik hastaların ayırıcı tanısında faydalıdır.
Ultrasonografik inceleme
nmemiş testis, küçük testis veya varikosel gibi bazı rahatsızlıkların tanısında yardımcı olabilecek bir teşhis aracı olarak kullanılabilmektedir.
Genetik İncelemeler
Sperm sayısının 5 milyon/ml nın altında bulunduğu infertil erkeklerde genetik problemlerin görülme sıklığı yaklaşık olarak % 5 civarındadır.Semeninde hiç sperm olmayan erkeklerde ise genetik anormallik oranı % 15’e kadar çıkmaktadır.Bu inceleme kan örneklemesi ile yapılır.Bu amaçla yapılan testler periferik kanda karyotip tayini,Y kromozom mikrodelesyon incelemesi ve kistik fibroz gen mutasyonlarinin araştırılmasını kapsamaktadır.
Testis biyopsisi
Lokal anestezi altıda yapılabilen küçük bir cerrahi operasyondur. Skrotuma yapılan küçük bir kesi ile testikuler dokunun değişik bölgelerinden 2-3 mm’lik parçalar çıkarılarak, mikroskop altında sperm varlığı araştırılır. Testiküler biopsi azospermik ya da ileri derecede oligozoospermik olan veya normal morfolojide spermi olmayan hastalarda hem tanıya yönelik ( sperm sayısındaki azlık , kanallardaki tıkanıklık nedeniyle mi yoksa yapım kusuru mu var) hem de tedaviye yönelik ( biopsi ile elde edilen spermler ICSI işleminde kullanılır) yapılır. Testis biopsisi sonrasında travmaya bağlı hematom gelişebileceğinden ve testis dokusunda harabiyet olusabileceğinden mikroenjeksiyon uygulanacak hastalarda , testis biopsisi aynı gün içerisinde tanı ve tedavi amaçlı uygulanmaktadır.Testis biopsisi ameliyathane koşullarında, çoğunlukla lokal ancak gereğinde genel anestezi altında uygulanır.Testis biopsileri, biopsi alınma tekniğiyle ilişkili olarak TESA, MESA, PESA,çoklu TESE, mikro-TESE olarak adlandırılır.
Dr.Latif Küpelioğlu
Medical Park Hastanesi
Tüp Bebek Merkezi