Sibel’in Köşesi – Sayı 81 – 06.07.2003
EFENDİM BEN MADRİDTEYKENNN….DEMEK İCİN NE KADAR UĞRAŞTIM SİZ BİLİYORMUSUNUZ?
Bunu bu kadar kolay dediğimi mi zannediyorsunuz…? Hayır asla bu kadar kolay olmadı. Giderken ve gelirken çekilen sıkıntıları hepsini şöyle bir gözden geçirseniz “ne varki yaniii mutlaka gidilmesi gerekir miydi” derdiniz… Ben de genelde bakınca birçokları gibi öyle dedim ama gidilmesi gerekiyordu. Birinin buradaki insanları ve yaşananları anlatması gerekiyordu…Türkiye de neler oluyor. Ve ben bilmeliydim dünyada neler oluyor. Bize canlı emsaller gerekiyordu.. Her neyse baştan başlayım… Geçtiğimiz yıl Viyana da yapılan Dünya İnfertilite ayı çalışmaları bu yılda Madrid te devam etti. Neden oradan oraya belli bir şehir de değil diye sorarsanız ki (haklısınız ben sordum) çünkü söylenen su. Her yıl ESHRE adı altında Avrupa ülkelerinin bir şehrinde bütün dünya doktorların katıldığı ve çok önem verdiği bir kongre yapılmakta. Bizim toplantımızın da mutlaka bu kongrenin bulunduğu ülkede bir iki gün öncesinde yapılması gerekiyormuş.Cünkü burada hasta liderleri tarafından konuşulanlar ve çıkan sonuçlar orada doktorlara iletiliyormus.Eh ben onların yalancısıyım bana sorduğumda söylenen bu….Çünkü ben olayın kolayına kaçıp sponsor sıkıntısından Avustralya ya bir mektup yazıp (İCSİ ..merkez orada) neden turkiyede yapmıyorsunuz. Gelin burada yapalım bende vize ve sponsor sıkıntısı cekmem dedim. Onlarda ah Sibel keşke her şey bu kadar kolay olsa dediler.. Bu sene madrid önümüzdeki sene Berlin sonra sanırım Kopenhag ondan sonrası belli degilmis..esre nerede toplanıyorsa bizde orada toplanmak zorundayız dediler.Halbuki burası ne kadar guzeldi. İste kemer yada Kapadokya..5 yıldızlı otelin alası bizde. Servis ve güleryüz desen inanın Turkiye 5 basar her yere..Biz kendimizi satmasını bilmiyoruz gercekten.. Her gittiğim yere dikkatle bakıyorum acaba bizim nemiz eksik diye..Ama ben bulamıyorum.Evet biz biraz fakir bir ülkeyiz ama bizde gittiğimizde o ülkelerin fakir ve döküntü bölgelerini gezmiyoruz ki. Onlar bize nasıl Madrid in tarihi ve turistik yerlerini gezdiriyorlarsa bizde İstanbul ve büyük turistik bölgelerimizi zaten gezdiriyoruz. Lafı uzatmayalım İstanbul a kimse gelemeyince bize Madrid yollarına düşmek kalıyordu. Ama para nerde Sponsor gerek ..Kendi paramızla hiçbir şey yapabilecek durumda değiliz.Üstelik İngilizcem de tek başına hiç iyi değil. Başını gözünü kırıyorum bir şeylerin ama orada konuşulanlar günlük İngilizce değil ki .ICSI komitesine bir mektup yazarak durumu anlattım ve aflarını istedim.Ben dedim yalnız gelmemin bir anlamı yok çünkü ben tam İngilizce ye vakıf olamıyorum. Ayrıca paramızda yok böyle bir etkinliğe kendiliğimizden katılabilmemiz icin. Hemen ilgileniyorlar ve ben ve çevirmenim(Tomris) icin davet çıkarıyorlar ve ödemelerin çok büyük bir kısmını karşılayabileceklerini belirtiyorlar.Çok mutlu oldum tabii. Burada kimse yüzümüze bakmazken dünya ülkelerinden bir tanesi değil ICSI (International Consumer Support for Infertility )Uluslar arası İnfertilite sorunları yada infertilite tuketici sorunları dayanısması anlamına geliyor. Almanya Amerika ve Avusturalya nın ortak kurduğu bir dünya komitesi size her şeyimizi karşılayacağını belirtiyor. İnsanın tabi ki gururu okşanıyor..Ama her şey öyle gözüktüğü gibi degil..Burada hersey güzel ve hos…. Ben pasaportumu veriyorum ilçe emniyet mudurlugune. Cevirmenimizde calıstıgı icin bir kac gun sonra alabiliyor musadesini…eh ben de beklerim o iznini alınca pasaportumu gidip alırım sonrada hemen yanında vize alınan büro var oraya gidip evraklarımızı verecegiz. Hersey tamam gözüküyor.Cevirmenimizin yani Tomris’in evraklarının alınması nerdeyse 10 gün falan sürüyor. O tamamlanınca evraklar elime gecince pasaport dairesine gidiyorum.pasaportumu istiyorum o nee ??? Pasaportum hazır degil. Neden? Çünkü 1995 yılından Ankara da Maliyeye 84 milyon borcum gözüküyormus.. Allah Allah Ben o yılda Ankara da bile degilim. Ama serh düşmüşler.Yurt dışına çıkamaz diye.. polisler bile bana bir değişik bakıyorlar.Bense şaşkınım ki ne şaşkın. Zorluk üstüne zorluk çıkarıyorlar.Araştırıyorum maliye borcu 15 milyarın üstüne olanlar yurt dışına çıkamıyorlarmış ama benim borcum hepsinden fazla topu topu 84 milyon ama o da aslında yok..Ankara da ki akrabalarım devreye giriyor. İstanbul’dan bir üyemiz Vergi Müfettişi devreye giriyor. Ankara’dan başka bir üyemiz içişleri bakanlık nezdin de devreye giriyor. Maliye Bakanlığı en üst kademeye çıkıyoruz.Ben değil tabi sevgili dostlarım ve halam uğraşıyor da uğraşıyor.Benim Ankara ya gidip gelmeme bile zaman yok öyle vaktimiz daralmış. Onlarda inceliyorlar böyle bir şey yok.. Ortada bir yanlışlık var. Sanırım birisinin borcu yerine yazıldı ama serh koyulmuş bir defa onun kalması gerek Maliye bile huzursuz neden böyle bir şey koyuldu diye. Altında bir şey vardır mutlaka diye arıyorlar ama yok iste…Neyse borcu yoktur diye yazı veriliyor iki gün sonra Ankaar pasaport dairesine yazı gidiyor. Orada bilgisayarlara geçmesi de iki gün alıyor. Benim yurt dışına çıkışım için kala kala 3 gün kalmış ama bizim vizemiz yok.Artık bizi hiçbir vize bürosu almıyor..Üstelik İspanya vizesi içinde ilk önce vize evraklarınızı vermek için gün alıyorsunuz . O günü de ilk ne zaman veriyorlar biliyor musunuz.? Biz gittiğimizde Temmuz ortasına..Kim olsa artık bu iş olmaz der degilmi ? Hayır .. olacak iste olacak… Akacak kan damarda durmaz.. Ankara da İspanya Büyük elçisi ve oradaki ticari atese ve diğer personel halamın kayınbiraderinin çok yakın tanıdıkları .. Hemen ona rica ediyoruz. Çünkü bütün evraklarımız tamam .Biz yalnızca bir kongreye katılmak icin gidiyoruz o tarihlerde orada olmamız gerekiyor. Uçak biletlerimiz ve otelimizde binbir meşakkatle tamamlanmış durumda..Oda ayrı bir hikaye ama ben onu anlatmayacağım. Artık sizi baymak istemiyorum..Neyse İspanya büyükelçiliği hemen bizi kabul ediyor ve ikinci gün akşamı vizelerimizi veriyor. Son gün son dakika saat 17.00 de ertesi gün uçmaya hazırlanacakken her şey tamam oluyor. Her şey kılı kılına tamam. Son gün seyahat icin gerekli para döviz işlemlerim yapılıyor ve ben nefes nefese ertesi güne hazırlanıyorum. İnanın Allah kimseye böylesi karışık işleri başına sarmasın.Çok sıkıldık çok bunaldık ama azmedince işte hepsi tamam oldu.
Eh gittik sonra ne oldu diyeceksiniz. Tam anlamıyla herşey çok güzel oldu. Bir defa orada 20 ye yakın ülkenin temsilcileri vardı .. Onlarla tanıştık ve ülkeleri ile ilgili yaptıkları çalışmaları öğrendik.Sonra Haziran ayında bizim kadar faaliyet gösteren yoktu. Bizim iki sunumumuz vardı. Birincisi Dernegin tanıtımı hakkında .Tanıtımımın ilk başına Türk bayragı ile Sertap Erenerin Eurovizyon da ki resmini koydum.Türkiyeden sevgilerle diye başladım ve kendimizi tanıttım..Çok sempatik buldular.. Yaptıklarımızı anlattım.. Arkasından da ikinci sunumumuz Türkiyedei Haziran ayındaki faaliyetlerimizi anlattım.. Bittiğinde salonda alkış vardı arkadaşlar. İşte o zaman bu kadar uğraşmamızın semerisini almış olduğumuzu anladım. Biz o dünya ülkelerinden oldukça değişiğiz.Ben bunu orada anladım ve hissettim ama gurur duydum.Bizim onlara anlatacak çok şeyimiz var. Duygu ve çalışma olarak. Biz insan canlısı dost canlısı bir milletiz. Sorunları olanları bilimsel diyalektik olarak değil ,paylaşma amacıyla yaklaşıyoruz. Gerçekten o kişilere eğiliyoruz. Bu konuda çok başarılı olduğumuzu söylemeliyim.Buradaki çalışmalarımızı gruplarda olan küçük hikayeler orada ilgiyle dinlendi ve ortak çalışmaların içine katıldı. Biz orada bütün dünya ya bir şeyler kattık ve saygıyla dinlendi. Bundan daha büyük bir mutluluk olabilir mi? 27 ve 28 haziran toplantıların olduğu günlerdi. 29 haziranda boştu Madridi gezdik,hayır gezmedik altını üstüne getirdik…Sırtımızdan büyük bir yük kalkmıştı.Görevimizi başarıyla yerine getirmiştik.Parasız bir şekilde bir yabancı şehir nasıl gezilir apayrı bir bilimsel inceleme konusu yapılabilir. Ama isterseniz bize sorun çünkü bu konuda orada biz doktora yaptık. Şimdi bundan sonra ne yapacağız.Tatilde gibi gözüküyoruz ama hayır.. O kadar çok şey var ki yapılacak… İlk önce Derneğimizin taşınma işlemleri var..Yer bulduk.. Yeni adresimizi ve telefonlarımızı size bildireceğim.Daha küçük ve daha ucuz bir yere taşınıyoruz.Daha sonra Agustos ayındaki İstanbul 23 Agustosta ve 30 Agustosdaki Antalya toplantımız ile ilgili çalışmalarımız var devam eden..Toplantımız ile ilgili bilgiler önümüzdeki haftadan itibaren sizlere duyurulacak… Her şey gönlünüzce olsun.. Sevgiler Sibel Tuzcu |