Sibel’in Köşesi – Sayı 30 – 12.08.2002
Hey Benim Paşa Gönlüm
Yılları cürüttünmü?
Onca yıllardan sonra
Gönlünü büyüttünmü?
Bugün yeni yaşımın ilk günü ve benim dilimde en sevdiğim sarkılardan biri var eski ama sanki bana ait Zerrin Ozer’in.. Hey Paşa Gönlüm..”Aman ha!.. ayagina dikkat basar düsersin sonunda..” diyor gönlüne …
Acısı ve tatlısı ile geçen 46 yıl dile kolay..Acıların en büyüklerini Tanrı’ya şükür yaşamadım annemde babamda halen sağlar..Allah uzun ömürler versin ikisinede ,onların hasretleri yakıyor yalnız..
Ama duygularımı hep uç noktalarda yaşadım. Sevince en aşık ,üzülünce en dramatik öyküler yaşadım kendime göre..Ama hiç korkmadım sevmekten dolu dolu sevdim herşeyi en küçük bir dal parçasını bile,üzülüncede yüreğimin ta en deriniden dolu dolu ağladım..Bağlanmaktan korkmadım herkese en mantıksız gelen şeylere cılgıncasına baglandım.. Kopuşlarım çok acı oldu elbette ama bunlara da katlanmasını bildim en dolu iç kavrulmalarıyla..Paranoya derecesinde endişelerim ve ic huzursuzluklarım oldu hala da oluyor bazılarına göre çoğunlukla ama gene korkmadan baş etmeye ve herşeyle yüzleşmeye çalışıyorum.Onun için bugün arkama baktığım zaman diyorum ki ben geçmişte hayatımı dolu dolu her anını sindire sindire yaşadım ve hala gerçekten dolu dolu yaşıyorum .Ben hayatı seviyorum arkadaşlar işin özü bu,hayati yaşamayı çok seviyorum.Ağlarken bir kısa an sonra içim kıkırdıyor bir şey inanın ne olduğunu bilmiyorumama o şey yeniden kıpırdıyor ,ürperiyor hemen içimde yeni bir şey yeşeriyor..Yüzümün çizgilerini de tümden bozamayan her zaman güleryüzlü ve yaşıma göre nisbeten genç gösteren de bu zaten.. Beni de ben yapan bu ne olur beni bağışlayın..Ani heyecanlarım,ani öfkelerim,hemen sakinleşmelerim ve pişmanlıklarımla, başkaldırışlarım, yola gelmeyişlerim,kafamin dikinde gitmelerimle..Ben yeni yaşımda da ne yazıkki gene ilk olan şeyleri yapmaya çalışacağım, gene şaşırtmalar olacak hayatım da, gene aaah gene bu kadın delirdi diyeceksiniz ama ne yapayım.???
İçim sevgiyle ve enerji ile dolu..Gerçekten dolu…. birileri sürekli onu boşaltmaya çalışıyor ama dolu işte gene doldu … Ben ne yapayım :)?
Beni hayata getiren o saygıdeğer kişilere anneme ve babama sonsuz teşekkür borçluyum,Verdikleri ilk temel insanlık eğitimim içinde….İnanın o öğrendiklerimden hala en ufak bir sapma yapmadım..Acı bile olsa vicdanının sesini dinleyebilen ve onu gögüsleyebilen ve inandıkları uğruna da herşeyi feda edebilen gözükara kızınız..Beni adam eden, beni ben yapan kişilere de teşekkürlerim var sırada .. Burada o kişiler inanın saymakla bitmez.Kadınlı erkekli tek tek ad verip diğerlerine saygısızlık etmek istemem. Ama çok kişinin emeği var gerçekten bende .Hepsi dilerim haklarını helal ederler..Adları kalbimin taa derinliklerinde saygıyla duruyorlar.Hepinize çok teşekkür ederim.
Bu hafta Sibel’in köşesini çok filezofik bir yazı ile kapatacağım “ÖĞRENDİM“.. Evet ben bunların hepsini gerçekten öğrendim. Ve bunun içinde bu hafta bu sayfaya koyulması bana en doğrusu gibi geldi… Hepiniz içinde kendinizden bir şeyler bulacaksınız eminim..
Sevgili Cansın’ım teşekkürler ..dostluğun için; benimle öğrendiklerini paylaştığın için ; ve daha fazla öğrenmeme de yardımcı olduğun için…
Öğrendim
İnsanlara kendimi zorla sevdiremeyeceğimi öğrendim.
Yapabileceğin tek şey sevilebilecek biri olmak;
Gerisi onlara kalmış…
İnsanları ne kadar düşünürsen düşün,
Onların seni o kadar düşünmediklerini öğrendim.
Güven elde edebilmek için yılların gerektiğini,
Ama yok etmek için saniyelerin bile yettiğini öğrendim.
Önemli olanın hayatındaki eşyaların değil,
Hayattaki kişilerin olduğunu öğrendim.
İnsanın ancak 15 dakika çekici olabildiğini,
Ondan sonra alışıldığını öğrendim.
Kendimi karşılaştırmak için, başkalarının en iyi yaptıklarını değil,
Kendimin en iyi yaptıklarını kıstas almam gerektiğini öğrendim.
İnsanlar için olayların değil, onların daha önemli olduklarını öğrendim.
Her ne kadar ince kesersen kes,
Kestiğinin her zaman iki yüzü olacağını öğrendim.
Sevdiğin kişilere sevgi dolu sözler söylemen gerektiğini,
Belki bu son defa, son görüşün olabileceğini öğrendim.
Her ne kadar onu çok düşünsen de,
Yine de gidebileceğini öğrendim
Kahramanların, yapılması gerekenleri ne pahasına olursa olsun,
Yapanlar olduğunu öğrendim.
İnsanların seni hep hesapsız sevdiğini,
Ama bunu nasıl göstereceklerini bilemediklerini öğrendim.
Sinirlendiğimde gerçekten buna değse bile, asla acımasız olmamam gerektiğini öğrendim.
Gerçek dostluğun ve gerçek aşkın, aramızda uzak mesafeler olsa bile, büyüdüğünü öğrendim.
Birisinin seni istediğin gibi sevmemesi,
Onun seni tüm benliğiyle sevmediği anlamına gelmediğini öğrendim.
Bir arkadaşın ne kadar iyi olursa olsun seni üzeceğini
Ve senin yine de onu affetmen gerektiğini öğrendim.
Bazen başkaları tarafından affedilmenin yetmediğini öğrendim.
Kendini de affetmeyi öğrenmelisin.
Kalbin ne kadar kırılmış olursa olsun,
Dünyanın senin acılarından dolayı durmayacağını öğrendim.
Geçmişimiz ve durumumuzun olduğumuz kişiliği etkilediğini,
Ama olmamız gerekene karşı sorumlu olduğumuzu öğrendim.
İki kişinin tartışmasının, birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediğini öğrendim.
Ve tartışmadıkları zaman da sevdikleri anlamına gelmediğini.
Bazen kişiliğini eylemlerinin önüne koyman gerektiğini öğrendim.
İki kişinin tamamen aynı olan bir şeye baktıklarında bile
Farklı şeyler görebildiklerini öğrendim.
Hayatlarında her zaman dürüst bir şekilde daha ileriye gitmek isteyen kişilerin,
Sonuçları önemsemediklerini öğrendim.
Seni doğru dürüst tanımayan kişilerin,
Hayatını, birkaç saat içinde değiştirebileceklerini öğrendim.
Verebileceğin bir şey kalmadığında bile bir arkadaşın ağladığında,
Ona yardım edebilecek gücü bulabileceğini öğrendim.
Yazmanın, konuşmak kadar duygusal gayret gerektirdiğini öğrendim.
En fazla önemsediğim kişilerin, benden hep uzaklaştırıldıklarını öğrendim.
İnsanları üzmeden ve duyarlı olarak kendi fikirlerini söylemenin
Çok zor olduğunu öğrendim.
Sevmeyi, Ve sevilmeyi öğrendim…
Öğrendim…
Omer B. Washington
Herkese benim sahip olduğum gibi hesapsız ve içten sevgiler diliyorum..
Sibel Tuzcu