Sibelin Köşesi – Sayı 32 – 09.09.2002
Merhaba
Hayatınızın her saniyesini duyarak yaşayın ve sakın bana bir şey olmaz demeyin. Belki yarın olmayabilirsiniz. Ne acı ama gerçek bu..
Pazar akşamı kızımla bir hafta sonu gezisinden donuste sasırtıcı ve üzücü haberi duydum.Bulunduğum yerde telefon ve TV yoktu .Gazetelere de bakmaya hiç fırsat bulamamıştım.Yani hiçbir şeyden haberim yoktu.Dr. Murat Taşdemir ve Esinin Trafik kazasında vefat ettiklerini.. Ben Murat Beyle hiç tanışmamıştım ama eşiyle Işık Hanımla tanışmış ve bu hanımdan gerçekten hoşlanmıştım.Çok sakin, doygun ama kendinden emin bir hava veriyordu etrafına.Kendilerine gelen mektuptan bahsetti benim hakkımda ve boş verin bizim içinde o kadar çok sey söylediler ki artık biz hiçbir toplantıya katılmıyoruz .Yalnızca kendimizi işimize verdik. Sizde öyle yapın ve biz sizinle birlikte nasıl çalışabiliriz. Uzun uzun konuşmuştuk.Önümüzdeki yıl iki toplantıyı bizimle birlikte yapmak istiyorlardı.Bizi ilgilendiren konularla ilgili birlikte çalışma yapabilir miyiz diye. Bende dernek toplantımızın kararından sonra günleri size bildiririm diye söylemiştim.Ve bu hafta kendilerine gün verecektim.Nasıl şaşırtıcı her şey ve ne kadar pamuk ipliğine bağlıyız..Hayatımız bir anda avuçlarımızdaki kum taneleri gibi kayıp gidebilir ve biz buna engel olamayız. Her gün bugün son defaymış gibi yaşamalıyız gerçekten ..Çünkü yarın olmayabilir.Ben çok etkilendim ve benim başıma da her an bir şey gelebilir diye düşünüyorum. İki ufak çocukları vardı ve onlar hem anasız hem de babasız kaldılar.. tabi ki aile büyükleri onlar için her şeyi yapacaklardır ama annesizliğin yada babasızlığın yerini ne doldurabilir.?Tanrı kimseyi sevdiklerinden ayırmasın hele bunlar çocuklarsa…Murat Bey ve Işık Hanıma Tanrıdan rahmet diliyorum.. Tanrı ailesine ve çocuklarına sabredecek güç versin başka hiçbir şey söyleyemiyorum.Gerçekten çok üzüldüm.
Haftaya iyi haberlerle birlikte olmak dileğiyle..
Sibel Tuzcu










