Çocuk isteğiniz ve aynı zamanda myomunuz mu var?

Çocuğu olmayan infertil kadınlarda araştırma yapıldığında yaklaşık olarak %5′inde rahimde yapısal bozukluklar, yapışıklıklar, polip veya myomlar görülebilir. Bunlar döllenmiş yumurtanın tutunmasını engelleyerek veya tutunmuş bebeğin düşmesine neden olarak normal gebeliği önlerler.
Myomlar rahmin kas tabakasında bulunan düz kas hücrelerinin anormal büyümesi ile oluşur. Çoğu zaman birden fazla sayıdadırlar ve her dört-beş kadından birinde büyük ya da küçük myom görülür. Genellikle 20-40 yaşlarında görülen myomlar, menopoz sonrasında küçülür. Myomlar aslında çoğunlukla tedavi gerektirmezler. Ancak bazen aşırı kanama, ağrı, basınç hissi, kısırlık, düşük ve erken doğuma yol açabilir. O zaman myomların cerrahi yolla alınması bu sorunları ortadan kaldırır.
Myom varsa ne gibi şikayetler oluşacaktır ?
Birçok myom hiç bulgu vermez. Hastaların üçte birinde anormal vajinal kanama, basınç hissi ve kasık ağrısı yakınmaları vardır.
Anormal Kanama; Anormal kanama myomu olan hastalarda en sık görülen yakınmadır. Büyük myomlar rahim içinde adet döneminde dökülen yüzeyi arttırdıkları için fazla ve uzun süren adet kanamasına neden olurlar. Myomların endometriuma (rahmin iç tabakasına) bası yapmasından dolayıda kanamalar görülür. Anormal kanama rahim kanseri gibi nedenlerden de oluşabileceği için hastalara detaylı inceleme yapılmalıdır.
– Ağrı; Myomlar hızla büyümeye başladığında, kan akımı yetersiz kalır ve dejenere olarak yok olurlar. Bu gelişme kramp tarzında hissedilen ağrıya neden olur.
– Basıya bağlı yakınmalar; Büyük myomlar mesane (idrar torbası), idrar yolu ve kalın barsak gibi organlara bası yaparak çeşitli yakınmalara neden olur. Azalan mesane kapasitesine bağlı olarak idrara sık gitme yakınması olur. Eğer myoma bağlı bası düzeltilmezse böbrekler zarar görebilir. Rahmin alt bölgesindeki myomlar kalın barsaklara bası yapar. Böylelikle barsak hareketleri güçleşir, kabızlık ve hemoroidler (basur) oluşabilir.
Myomlar ve İnfertilite (Kısırlık)
Rahim içinde bulunan myomlar kısırlığa neden olabilir. İnfertil hastaların % 2-3′ünde infertilite nedeni gerçekten de myomlardır. Myomlar rahmin iç tabakasında değişikliklere neden olarak döllenen yumurtaların rahme tutunmasını engelleyebilir. Bunun ötesinde kanallara bası yaparak spermin yumurtaya erişmesini ve dolayısı ile döllenmeyi engeller. Myomlar çıkartıldıktan sonra elde edilen gebelik oranları hasta yaşına, gebeliğe engel olan diğer nedenlerin bulunmasına, yumurtlama ve tüplerin durumuna bağlı olmasına rağmen genellikle yüksektir.
Myomlar ve Düşük
Myomu olan kadınlarda düşük görülme ihtimali %40 gibi yüksek oranlarda olabilir. Döllenme ve döllenen embriyoların rahme tutunması gerçekleşse dahi gebelikte doğal olarak artan östrojene (kadınlık hormonu) bağlı olarak daha da büyüyen myomlar bebeğin büyümesi için fazla bir alan bırakmayacaklarından düşüklere yol açar. Endometrial doku ve rahmin kanlanmasındaki değişiklikler de erken düşüklere neden olur. Myomlar ayrıca erken doğuma da neden olabilirler. Myomların cerrahi ile çıkartılmasından sonra, önceden myoma bağlı düşük yapan hastaların %80′i sağlıklı çocuk sahibi olur.
Myomların Tanısı
Basit jinekolojik muayene ile myomların tanısı konulabilir. Myomlar erken gebelik, yumurtalık tümörleri ve barsak tümörleri ile karışabildiğinden hastalara mutlaka detaylı inceleme yapılmalıdır.
Myomların tanısında ultrasonografik inceleme önemlidir. Ancak myomlar 1 cm’den küçük veya çok büyük ise ultrason ile inceleme sağlıklı sonuç vermeyebilir.
Myomların tedavisi;
– Düzenli Takip; Tüm myomların cerrahi ile çıkarılmasına gerek yoktur. Ağrı, basınç hissi, düzensiz ve aşırı kanama yakınmaları olmayan hastaların düzenli kontrolleri yapılarak boyutları takip edilir. İleride gebelik düşünen hastalar ve menopoza girecek hastalar bu şekilde takip edilir.
– Cerrahi; Yakınmalara yol açan ve hızla büyüyen myomlar cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Rahim bırakılarak sadece myomların çıkarıldığı ameliyatlara myomektomi denir. Myomun yeri ve büyüklüğü cerrahi işlemin tipini belirler.
– Cerrahi Histeroskopi; Rahimde yerleşen myomlar cerrahi histeroskopi ile çıkarılabilir. Rahme yerleştirilen histeroskop ile sadece rahim içinde yerleşen myomlar çıkarılır. İşlem basittir ve komplikasyon nadir görülür.
– Cerrahi Laparoskopi; Cerrahi laparoskopi rahmin dış duvarında yerleşen myomların çıkarılması için uygulanabilir. İnce bir kesiden laporoskop ile karın içine girilir, ve myomlar çıkarılır. Hastalar genellikle bir gün içinde iyileşir.
– Myomların Tıbbi Tedavisi; GnRH analogları olarak adlandırılan bir grup ilaç myomların boyutlarını küçültmek için kullanılabilir. Bu ilaçlar cerrahi öncesinde myomları küçültmek için kullanılır. Menopoz benzeri yan etkiler oluşturan bu ilaçlar sıcak basması, vajinal kuruluk ve kemik kaybına neden olur.
Dolayısıyla; rahim dışına doğru büyüyen myomların gebe kalmayı ve gebeliği etkilemeleri pek mümkün değildir. Rahim iç tabakasına yani rahim içine doğru büyüyen myomlar ise büyük olasılıkla sorun yaratacaklardır ve mümkünse gebe kalmadan önce bunlardan kurtulunması gerekir. Rahim kas dokusunun içinden kaynaklanan ve duvarda büyüme gösteren myomlar ise sayı, yerleşim ve boyutlarına göre hekim tarafından değerlendirilerek en doğru karar verilmelidir. Genel yaklaşım boyutu 3-4 cm’den büyük, duvar içersindeki myomların problem yaratma olasılıklarının fazla olması nedeniyle çıkarılmaları yönündedir. Gebe kalmaya engel olmasalar bile gebelik esnasında sorun olabilir. Myomlar rahim kadar olmasa bile gebelikte 2-3 katına kadar büyümektedirler. Bazen myom içersine kanama gerçekleşebilmekte ve bu da şiddetli ağrılara ve erken doğumlara neden olabilmektedir.
Rahimde myom olmasına rağmen gebelik de oluşabılır. Myoma rağmen gebelik oluşmuşsa, hiçbir şey yapmadan gebe daha sıkı takip edilmeli ve şikayetler araştırılmalıdır.
Bu sorunlardan en sık karşılaşılanı zaman zaman görülen karın ağrısıdır. Hamilelik sırasında rahimin hızlı büyümesi nedeni ile myomun kanlanmasında bir azalma meydana gelir. Buna bağlı olarak myoma ulaşan oksijen ve besin maddelerinde de azalma olacağından myomun kendisinde bozulma (dejenerasyon) başlar.
Myom düşüklere neden olabilir, bebek gelişmesi tam olmayabilir, bebeğin eşi zamanından önce yani hamilelik sırasında yerinden ayrılır ve bebek ölür, annenin hayatı da tehlikeye girebilir. Eğer gebelik miadına kadar devam ederse, bebek başıyla değil, poposuyla gelebilir, yan geliş olabilir, ağrılar başlamayabilir, ve doğumdan sonra da kanama fazla olabilir.
Gebelikte myomun kötü bir belirtisi yoksa, doğum beklenir. Doğumda rahmin dış yüzündeki myomlar alınabilir. Ama geniş tabanlı oturmuş büyük myomlar çıkartılmamalıdır, çünkü durdurulamayan kanamalara neden olunabilir.
Myomların kesin tedavisi ameliyattır yani myom ameliyatla çıkartılır.
Hiç bir ilaç myomu ortadan kaldırmaz. Bazı ilaçlar, myomu küçültürse de, ilaç kullanılırken hasta menopoza gireceğinden, hastada menopoz belirtileri ortaya çıkar. Ayrıca, myomu küçültmek için kullanılan ilaçların bir yan etkisi de myomun ameliyatla çıkartılmasını zorlaştırmalarıdır.
Tecrübeli bir cerrah, üreme çağında ve çocuk arzu eden kadınlarda myomun büyüklüğü, sayısı ve yerleştiği yer ne olursa olsun, genellikle rahime zarar vermeden myomu çıkartabilir. Myomlar laparoskopi yapılarak da çıkartılabilir. Bunun kararı, myomun sayısı ve büyüklüğü ile ilgilidir. 6 cm’den büyük olanlar, 4 adetten fazla olanlar, tubalara yakın yerleşenler ameliyatla çıkartılmalıdır. Saplı olanlar ise, laparoskopi ile çıkartılabilir.
Myom çıkartıldıktan 4 ay sonra, hasta arzu ederse, gebeliğe izin verilir.
Doç. Dr. Selman Laçin
Medicana Beylikdüzü
Tüp Bebek Merkezi