Psikolog Meltem Büyükerdoğmuş’un tüp bebek hikayesi

2007 yılında 36 yaşında evlenirken çocuğumun olamayacağı ihtimalini hiç düşünmemiştim. İnsan böyle bir şeyi niye düşünsün ki. Eskiden çiftler evlenir, en geç birkaç yıl içinde çocukları olurdu.

Geç evlendiğimiz için hemen çocuk sahibi olmak istedik. İlk 6 ay içinde olmayınca doktor ziyaretleri başladı. Sizlere mikro enjeksiyon serüvenimizi kısaca anlatacağım. Teknik konuları herkes biliyor zaten.

Öncelikle bir tüp bebek merkezinde dondurulmuş embriyo da dahil olmak üzere 3 deneme yaptık. Üst üste negatif sonuçlar çok hayal kırıklığı yarattı. Sonra biraz ara vermek istedim. Hem ruhsal hem de fiziksel olarak dinlenmeliydim. Üst üste negatif sonuçlar almak çok yıpratıcı gerçekten. Hayal kırıklıkları, umutsuzluk, yorgunluk…Mola vermek istedim…Kendimize iyi davranmalı, zaman tanımalı ve kendimizi dinlemeliyiz…6 ay dedim kendi kendime, 6 ay dinlen…O kadar iyi geldi ki. Hormonlardan arınmak, biraz da olsa zihnimi başka şeyler ile meşgul etmek.
6 ay sonra Memorial’da Dr. Güvenç Karlıkaya ile tanıştık. Önce rahimdeki poliplerden kurtulmak için küçük bir operasyon geçirdim. İlk tedavinin sonunda elimizde 5 adet kaliteli embriyo vardı. İkisi yüklendi. Sonuç pozitif!!!

Yağmur kızımız 34 haftalık olarak 6 Kasım 2009’da dünyaya geldi. Diğer üç embriyoyu dondurmuştuk. Yağmur 2,5 yaşına geldiğinde yine bu kez Bahçeci Kliniğinde Güvenç Bey’in kapısını çaldık. E şimdi orada döllenmiş yumurtalar dururken insan rahat olamıyor. Daha fazla üşümelerine gönlümüz elvermedi. Embriyolar çözüldüğünde ikisi kullanılır durumda idi. Her ikisi de yüklendi. Bu işlem yapılırken ikiz olma ihtimalini biliyordum ama ikinci hamileliğimi ikiz bebekler olarak hiç hayal etmemiştim. Veee sonuç pozitif hem de iki kere pozitif.

İkiz kızlarımız Derin ve Damla 36 haftalık olarak 1 Ekim 2012’de ailemize katıldı. Zor bir hamilelikten sonra da zor bir ikinci altı ay geçirdim. Bebek konusunda deneyimli olduğum için ikiz bebek büyütmekten ziyade, Yağmur’un kıskançlık durumu bizi çok yordu.
Şu anda Derin ve Damla 2.5 yaşında. Yağmur 5.5 yaşında.

Bu arada doğumlarımı yaptıran sevgili Dr. Ahmet Yılmaz’a, tedavimizi yapan Dr. Güvenç Karlıkaya’ya ve amniyosentezlerimi yapan Dr. Atıl Yüksel’e teşekkür etmek istiyorum. Sizleri çok seviyorum…

“ÇOCUK DA YAPARIM KARİYER DE” DİYEMEDİM

İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun olduktan sonra, İnsan Kaynakları alanında çalışmaya karar verdim. 9 yıl boyunca Colgate Palmolive’de Hacı Şakir fabrikasında çalıştım. Ayrıldığımda İnsan Kaynakları ve İş Güvenliği Müdürü idim. Sonrasında 5 yıl UCB Pharma ilaç şirketinde İnsan Kaynakları Direktörü olarak çalıştım. Hamileliğimin sonuna kadar da çalıştım.

Kızımı kendim büyütmek istediğim için işimden ayrıldım. O dönemde böyle bir imkanım olduğu için gerçekten çok şanslıyım.

YENİ KARİYER; P&M Dialogues…

Şimdi Yağmur 3 yıldır yuvaya gidiyor. Derin ve Damla da yarım gün yuvaya gidiyor.
Çocuklarım olduktan sonra hep kendi işimi kurmak istemiştim.

Çalışma alanlarımdan biri de “tüp bebek tedavi sürecinde psikolojik destek”. Tüp bebek merkezlerinde muayene sırası beklerken fark ettim ki, insanlar birbiri ile konuşmuyor, göz göze gelmiyor. Bu konu sanırım hala tabu. Oysa aynı sorunu paylaşan kişilerin birbiri ile konuşmasının sağladığı rahatlama çok değerlidir. İstedik ki hem duygularınızı paylaşabileceğiniz hem de bilgilerinden faydalanabileceğiniz bir ortam yaratalım.

Neden bu alanı seçtik? Çünkü tüp bebek tedavisinin ne kadar büyük bir stres kaynağı olduğunu, ancak profesyonel desteğin ne kadar göz ardı edildiğini biliyoruz. Sadece yaşayarak değil okuyarak da öğrendim ki; tedavi esnasındaki stres seviyesi ile örneğin kanser gibi bir hastalığa yakalanıldığındaki stres seviyesi aynıymış. Bu alandaki çalışmalar ile ispat edildi; stres seviyesinin düşmesi tedaviyi pozitif yönde etkiliyor. Ben Yağmur için denemeleri yaparken, bireysel olarak psikolojik destek almıştım, ve gerçekten işe yaradı. İkizlerde de özellikle hamile kaldıktan sonra destek aldım, çünkü benim için çok zor bir süreçti.

Tüm bu süreçlerde yaşadığım duygusal zorlukları, nasıl çözümlemeye çalıştığımı, desteğin nasıl işe yaradığını zaman içinde sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu imkanı yarattığı için ÇİDER ve Sibel Tuzcu’ya çok teşekkür ediyorum.

Meltem Büyükerdoğmuş

Psikolog /Bilinçli Farkındalık Eğitmeni