Misafirperverliğin İçimizi Isıttığı Kent Kayseri.

Herkese kocaman bir merhaba,

Çocuk İstiyorum Dayanışma Derneği olarak 10 yılımıza girdiğimiz bugünlerde ne kadar yoğun bir toplantı  temposunda olduğumuzu artık biliyorsunuz. Aylar öncesinden başlayan bu tempo şimdi daha da hızlanarak devam ediyor. Ve inanın biz bu tempodan çok ama çok memnunuz.

Salonlar dolusu insanlarla bu konuyu konuşmak, onların yaralarına bir nebze merhem olabilmek, hayatlarına dokunmak bizi çok ama çok mutlu ediyor.

Kayseri toplantısı hazırlıkları da çok önceden başlamıştı. Ama biz havanın bize böyle sürpriz yapacağını bilemezdik. Sevgili Sibel tüm içtenliğiyle olumlu mesaj yayıyordu. “Kayseri de hava çok güzel olacak, güneşli olacak” diyor başka da bir şey demiyordu.

11.Şubat sabahı beni alacak taksi kapıya geldiğinde dışarıdaki sabah ayazı içimi titretti. Ama asıl ayazın beni kayseri de beklediğini bilmiyordum. Sabiha Gökçen Havaalanında Sibel ve sevgili Türkan ile buluştuk. Uçağımıza bindik ve kendimizi evrenin doğal akışına bıraktık.

Kayseri’ye sabah 07.30 da indiğimizde keskin ayaz bizi önce çarptı. Sonra da üzerimizdeki lahana gibi kat kat giysilerimizden içeri sızmayı
başardı.

Aman Allahım bu ne soğuk !

Kapıdaki taksiye bindik ve oldukça sıcak ve güzel bir cafeye gidip oturduk.

Toplantı saatine yakın salona giderken Sibel’in dualarının tuttuğuna şahit olduk. Bir gün öncesine kadar kapalı ve kar yağışlı olan Kayseri günlük güneşlikti.

Toplantı yapacağımız salonu sabahtan ısıtmaya başlamışlar. Tüm çalışanlar toplantının güzel geçmesi için ellerinden geleni yapıyor, bir ihtiyacımız olup olmadığını soruyor, gelen çiftlere salon kapısına kadar eşlik ediyorlardı. Anadolu insanın o sıcak ve içten özelliklerini hepsi o kadar güzel yansıtıyordu ki, bu topraklara ve insanlarına hayran olmamak elde değil.

Kısa bir süre sonra Acıbadem Kayseri Hastanesinden sevgili Serap hanım ve Cem bey geldi. Onlarla son kezprogramı gözden geçirdik.

Toplantıya başlamadan önce güzel, güzel olduğu kadar da zarif bir kadın yanımıza geldi. Ve toplantıyı kendisinin sunacağını söyledi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığından sevgili Pınar Aslan. Nasıl mutlu olduk. İnanılmaz bir zerafet ve özen.

Toplantı salonumuzdaki herkes yerini almaya başlamıştı ki; gelenlerden,üç çift güzel göz ile karşılaştık. ÇİDER üyelerimizden S.F.Ö, Nazan,Ayşemm ve Simay. Onları görünce o kadar mutlu olduk ki. Nasıl bir güzellik tarifi yok.

Anladık ki biz çok büyük bir aileyiz. Her bir aile ferdimiz ülkenin ve dünyanın çeşitli coğrafyalarına dağılmış durumda da olsa yüreklerimiz hep bir atıyor.

Salonumuza değerli doktorumuz Op. Dr. Turgut AYDIN’ da gelince, toplantıya başladık. Sevgili Pınar Aslan’ın yaptığı açılış konuşmasından sonra; derneğimizi, çalışmalarımızı, yaptıklarımızı anlattıktan sonra, doktorumuzu konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet ettik.

Op.Dr. Turgut Aydın sunumunu yaparken inanın ki tüm salon dikkat kesilmişti. İçten, samimi, doğal ve sıcak anlatımıyla herkesi sarıp sarmaladı. Ama söylediği bir söz herkesin bakış açısını değiştirdi emin olabilirsiniz. “Her doktor başarılı olmak ister ve bunun için gerçekten bir çaba harcar. Her zaman hastanın olumlu sonuç alması için çok çaba gösteriyoruz ama bazen olamıyor. Negatif olan bir hastaya ne diyeceğimi bilemiyorum. Her negatif sonucun sizi depresyona soktuğu kadar beni de soktuğunu biliyor musunuz ? ”

“İşte, söylenmesi gereken buydu” diye içimden geçirdim. Elimde mikrofon, alacağım bir başka soruya geçmeden önce katılımcılardan bazılarının iç çekişini görmek, beni hüzünlendirse de yalnız olmadıklarını, doktorun da aynı hüznü taşıdığını bilmeleri açısından çok önemliydi.

Op. Dr. Turgut Aydın, sorulara tüm içtenliğiyle, yalın, akıcı ve herkesin olayı daha net göreceği bir şekilde anlattı. Katılımcılar o kadar sevdiler ki bu toplantıyı, bizden tekrar etmemiz sözünü almadan bırakmadılar.

Salonda herkesle vedalaştıktan sonra değerli doktorumuz Op. Dr. Turgut Aydın’ın daveti üzerine, saha sorumlusu Cem Bora ile birlikte Kayseri’nin yöresel yemeklerinin de yapıldığı bir restauranta gittik. Toplantı kritiğine burada da devam ettik.

Kayseri ‘yi daha önce hiç görmediğimizi söyleyince Turgut Bey merkezlerinden bir araba ayarlayarak, yanımıza; canayakınlığı, samimiyeti, misavirperverliği ile 5 yıldızlık övgüye değer sevgili İsmail Sade’yi rehber olarak verdi. Toplantıyı en başından beri izlemiş ve yaptığımız çalışmalardan çok etkilenmiş. Bizi önce alışverişe ardından da havanın kararmasına rağmen Erciyes dağı’nın eteklerindeki Ceylin Cafe’ye götürdü.

İnanılmaz bir manzara, akşamın karanlığında yaşanan bir aydınlık ve bizi memnun etmek için en şahanesinden yapılan Türk kahvesini içmek bizim için unutulmaz anılardan biri oldu.

Diliyorum ki; çıktığınız ve ulaşmak için mücadele ettiğiniz bu yol; kar kadar aydınlığı, gözünüzün alabileceği kadar mutluluğu ve sonunun da Türk kahvesinin lezzetini taşısın size..

Hepinizi çok ama çok seviyoruz..

Acıbadem Kayseri Tüp Bebek Merkezi Başkanı Dr.Turgut Aydın a Tüp bebek tedavileriniz için buradan form doldurup ulaşabilirsiniz.