lady q  


Çocuk İstiyorum Dayanışma Derneği – Tüp Bebek

Tüp Bebek Tedavisi ve Düşükler

Tüm gebeliklerin %15-20 ’si düşük‘le sonlanır. Düşüklerin bilinen en sık nedeni bebekte olan sakatlıklardır ve bunlar arasında da en sık kromozom bozuklukları bulunmaktadır. Düşük bir bakıma natürel seleksiyondur. Tüm gebelikler doğumla sonuçlansaydı çevremizde bir hayli sakat insan olurdu. Ayrı olarak anne yaşı ilerledikçe düşük oranları da oldukça yükselmektedir. Zira biliyoruz ki ileri yaşlarda kromozom meselelerine daha fazla rastlanmaktadır.

Tüp bebek tedavilerinde normalden daha fazla ileri yaş gebelikleri ele geçirilmekte ve buda düşük oranlarını %25’lere kadar yükseltmektedir. Diğer düşük nedenleri arasında hormon’al nedenlerde ehemmiyetli yer tutmaktadır. Tüp bebek tedavilerinde hormonlar fizyolojik sınırların üzerine çıkmakta ve dışarıdan bu vaziyet ilaçlarla desteklenmektedir. Bu durum tüp bebek tedavilerinde düşük oranlarını bir miktar daha yükseltmektedir. Bu vaziyette en sık görülen belirtiler kanama, kasıklarda kramp tarzı ağrılar ve gebelik belirtilerinin azalması veya kaybolması şeklindedir.

Tekrarlayan düşükler nedir  ?

Tekrarlayan düşük, kısırlıktan değişik bir hastalık olup iki veya daha fazla gebelik kaybı olarak tanımlanır. Açık bir kapı aralamayan durumlarda her bir gebelik kaybı tizlikle incelenmeli, üç ve daha fazla düşük varsa kesinlikle ayrıntılı bir şekilde  araştırılmalıdır. Bir defa düşük yapma oranı toplumda yüksek olsa da kadınların %5’inden azı iki kez arka arkaya, yalnızca %1’i de üç yada daha fazla düşük yaparlar. Tekrarlayan gebelik kayıplarında çiftler mutlaka tıbbi tedavi ve psikolojik destek almalıdırlar.

Tekrarlayan Düşüklerin Nedenleri 

Genetik veya kromozomal nedenler:

Tekrarlayan düşüklerde takriben %5 oranında anne yada babada irsiyet sel bir hastalık yada kromozom kusurları bulunur. Translokasyon  bir kromozom parçasının başka bir kromozoma bağlanması durumu en sık görülen kromozom bozukluk şeklidir. Anne yada Baba bu durumda sağlıklı olup taşıyıcı niteliğindedirler ve bebeklerinde kromozom kusurları ortaya çıkmakta ve düşükle sonlanmaktadır. Bu tür durumlarda tüp bebek tedavisi ile beraber genetik ayıklama (Preimplantasyon Genetik Tanı) yolu ile sıhhatli gebelikler elde edilebilmektedir.

Düşük lere Yaşta neden olabilir

Kadının yaşı arttıkça gebelikte kayıp oranı artmaktadır. 40 yaşından sonra hemen hemen üç gebelikten biri kaybedilmektedir. Bu gebeliklerin birçoğu kromozom kusurları nedeni ile kaybedilmektedir.

Düşüklere neden olan Hormonal Bozukluklar:

Sıhhatli bir gebelik için yumurtlamadan sonra ortaya çıkan Progesteron hormonuna ihtiyaç vardır. Yetersiz düzeylerde salgılandığı durumlarda da tekrarlayan düşüklere rastlanabilmektedir. Bu durumda her ne kadar tesirli tedavi seçenekleri oldukları ispat etmese da yumurtlama tedavisi veya hormon destekleme tedavileri uygulanmaktadır. Yeniden tiroid hastalıkları ve Prolaktin hormon bozuklukları da tekrarlayan düşük ere kapı aralara bilmektedir.

Düşüklere neden olan Metabolik Hastalıklar:

Kontrol altına alınmamış Şeker (diyabet) hastalığı düşük riskini artırmaktadır. Gebelik öncesi kontrol altına alınmayan diyabetik annelerde gebelik meseleleri artmaktadır. Insulin direnci yüksek olan polikistikover sendromlu hastalarda da yeniden gebelik kayıp oranları yükselmektedir.

Düşüklere neden olan Rahim şekil bozuklukları (Rahim anomalileri):

Tekrarlayan gebelik kayıplarının %10-15’inden rahimdeki anatomik bozukluklar sorumludur. Rahim filmi, ultrason veya histereskopi ile tanı konmaktadır. Çift rahim, rahimi ikiye bölen zar gibi bozukluklar sıkça görülmekte, ayrı olarak rahim içinde yapışıklıklar, miyomlar gibi rahim içini bozup gebeliğin gelişmesini engelleyen durumlarda da tekrarlayan düşüklere rastlanmaktadır. Bu tür durumların birçoğu cerrahi müdahale ile giderilmektedir.
Antifosfolipid Belirtisi, Trombofili gibi hastalıklar da tekrarlayan düşüklere neden olabilmekle birlikte, bu hastalığın nedenlerinin çoğu hala bilinmemektedir.

Tekrarlayan başarısız tüp bebek tedavisinde spermlerin ayrıntılı incelenmeli

Tüp bebek tedavisinin başarısında sperm yapısının çok önemli bir rolü vardır. Sperm yapı bozuklukları, yumurtanın döllenme ihtimalini azaltmakta ve böylelikle gebelik şansını düşürmektedir. Standart tüp bebek veya mikroenjeksiyon tedavilerinde  sperm seçimi 400 sefer büyütebilen mikroskoplar ile yapılmakta ve embriyoların görülebildiği kadarı ile hareketli ve yapısal olarak normal olduğu sanılan spermler kullanılmaktadır. Herkes tarafından kabul edilen bir gerçek vardır ki doğru sperm seçimi
tüp bebek tedavisinin başarı şansını  artırmaktadır. Bu amaçla da bazı sperm seçme yöntemleri uygulanmaktadır. Aktüel olarak IMSI tecrübe et yöntemiyle spermi 8000 yada daha fazla büyüterek, yapısal olarak daha ayrıntılı incelenmiş ve seçilmiş spermlerle bu tedavilerin uygulanması vaziyetinde başarının artabileceği istikametinde bulgular mevcuttur.

Başarısız Tüp bebek denemesinden  sonra ilaçları değiştirmek gerekir mi ?

Tüp Bebek tedavilerinde yumurta çoğaltmak ve geliştirmek arzusu ile bir takım hormon içerikli ilaçlar kullanılmaktadır. Son zamanlarda bu amaçla, bu ilaçların insan idrarından ele geçirilen ve laboratuvarda üretilen tipleri bulunmaktadır. Bu grup ilaçlar arasında başarılı olanların istikametinden ispat etmiş bir fark bulunmamaktadır. Dolayısıyla etkileri açısından da bir fark görünmese de bu ilaçlara kişinin verdiği yanıt kişiden kişiye fark gösterebilmektedir. Tüp bebek tedavilerinde kullanılan ilaçların hemen hemen tamamının aynı etki ve başarıyı gösterdiği kabul edilmektedir. Dolayısıyla başarısızlığın nedeni olarak ilacı görüp değiştirmek başarıyı etkilememektedir. Ancak geçmişte kullanılan çok yüksek dozların başarıyı negatif etkilediği görülmüş ve son zamanlarda aşırı yüksek doz uygulamasından vazgeçilmiştir.

 

Bu konuyu okuyanlar aşağıdaki konuları da incelediler

 

 

Tekrarlayan düşük deneyiminiz varsa ve tekrarlayan negatif tüp bebek denemeniz varsa Çocuk İstiyorum Formu ile bize başvurabilirsiniz.

 
 

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 23 YORUM
BİR YORUM YAZ