Bebeğime Doktorumun adını verdim.

Tüp bebek hikayesi : Bebeğime Doktorumun adını verdim.

İyi günler,

2006 yılında ÇİDER’e üye oldum. Ben 1966 doğumluyum. 1988 yılında evlendim 20 yıllık evliyim. Bir sağlık sektöründe 22 yıldır görev yapmaktayım. Evliliğimizin ilk dört yılı bebek istemedik. Buna hem çalışmam, hem üniversitede okumam etkendi.

Daha sonra bebek istediğimizde ise bebeğimiz olmadı. Gene olur düşüncesi ile önemsemedik.

Önemsediğimizde ise: büyük mücadele başladı.İlk önce tedaviler başladı. hiç bir sonuç alınamadı.Ardından 5 kez aşılama uygulaması yapıldı ve sonuç gene başarısız oldu. Günler böyle geçerken, yıl 2005 olmuş ve ben 39 yaşına girmiştim.

En sonunda doktorumuz bana yaşım geçmeden tüp bebek uygulaması yaptırmamı önderdi. Devlet memurlarına 40 yaşına kadar, 3 tüp bebek uygulaması devlet destek veriyordu. devlet yardımından yararlanmak için, ilk basamak olarak Denizli Pamukkale üniversitesi tıp fakültesi hastanesi kadın doğum ve tüp bebek bölümüne müracaat ettim.

Orada bir kadın doğum hastalıkları uzmanı doçent (şimdi profesör) beni ve eşimi bir sürü tetkikten geçirdikten sonra bana tüp bebek yapılabilir raporu verdi.Ekim ayında Özel Merkezde 1. tüp bebek uygulamam yapıldı.Sonuç başarısızdı.

Ocak ayında tekrar özel merkezde 2. tüp bebek uygulamam yapıldı. bu sefer gebelik testi beta hcg 40 dı. Ama; tüp bebek doktorum fazla sevinmemi ve bu sonuçlara göre gebeliğimin biokimyasal gebelik olabileceğini, ancak bebek direndiği müddetçe tedaviye devam edileceğini söyledi. Nitekim doktorumun dediği gibi oldu, bebeğim 6 haftalıkken düştü.Çok üzülmüştüm içimden bir şeyler kopmuştu ama doktorum hala ümitli idi.

Bu kadar yıldan sonra hamile kaldıysan senin bebeğin olur diyordu.

40 yaşımın dolmasına 1 ay kalmıştı raporum bitiyordu. ve ben; mart ayında gene özel hastanede 3. tüp bebek uygulamam yapıldı. 31/03 de 6 yumurta toplandı. 2 tanesi boş folikül idi. 4 yumurtaya mikro enjeksiyon yapılmış ve 3 tane grade 1 emriyo oluşmuştu. 03/04/ de tarihinde 3 embriyo transfer edilmişti. Hatta hiç unutmam embriyo transferi günü evde hazırlanırken. Eşim bana hiç ümitsizliğe kapılma füsun dedi bugün bir rüya gördüm. rüyamda evin duvarında kalp çizildi ve gökten 3 tane yıldız pencereden kayıp kalbin içine kondu dedi. Embriyo transferinin üzerinden 12 gün geçti. Gebelik tetkiki için hastane er-pa özel sağlık hastanesine kan verdik. Eşimle eve geldiğimizde sonucu öğrenmeye korkuyorduk. Çünkü her uygulama bir umut, her başarısızlık bir yıkımdı benim için.

Ben hemen eve gelince yattım. Gene olmayacak, gene tutmayacak diyordum. Eşim benden gizli özel tüp bebek merkezinin laboratuvarını aradığında, kulaklarına inanamamıştı. Müjde diyorlardı laboratuvardakiler, aslında söylenmez ama sürekli hastamızsınız diyorlardı. Beta hcg gem 146 idi. Hemen eşim bana müjdeyi verdi. Hala ismimi bağırdığı kulaklarımda çınlar. Hemen tüp bebek merkezine gittik. doktorumun haberi vardı bizi tebrik ettiler. 2 gün sonra tahlilin 2 ye katlarsa klinik gebelik diyordu. 2 gün çok zor geçti. gebelik testimin tekrarında beta hcg gem 385 di ve bebeğimin ultrasonda gebelik kesesi bile belli idi .Yıldızlara ulaşmak kadar zor olan evlat benim şimdi sıcacık içimde idi.

Her şey yolunda giderken gebeliğimin 9. haftasında kanamalarım başladı,hemen doktorum yatak istirahati verdi.Düşük olmasın diye iğnelere başlattı,çalıştığım için 8 ay rapor verildi. İş yerim sağlık sektörü olduğundan ve beklenen bir bebek olduğundan gerek ünite amirlerim, gerekşe arkadaşlarım beni çok anlayışla ve sevgi ile karşıladılar,kanamalarım dinmişti.

Gebeliğimin 35. haftasında gene yolunda gitmeyen bir şeyler vardı sanki.Bebeğim çok hareket etmiyordu. 2 tane doktorum vardı. Biri tüp bebekteki doktorum,diğeri ise kendi çalıştığım hastanedeki doktorum. durumumu iş yerindeki doktoruma söyleyince doktorum çok panikledi. Günde 2 kez sabah ve akşamları hastanede bebeğim kalp atışları dinleniyordu.Bebeğimin kalp atışları normaldi. Muayenehanede ultrasonla bebek izleniyordu normaldi.

Ama genede içimden bir his “yavrun sıkıntıda” diyordu. Derin derin nefes aldığımda bebeğimin sadece omuzunu kıpırdattığını gözümle görüyor gibi hissediyordum. Bunu doktoruma anlattım. Doktorum ben anneleri iç güdüsüne güvenirim dedi.

Bebek 35 haftayı bitirdi, alalım dedi ve beni apar topar 35 hafta 4 günlükken akşam üstü 05/12/2006 tarihinde saat 14.15 de sezeryane aldı. Gerçekten de annelik iç güdüsü bir kez daha yanılmamıştı. Bebeğimin kordonu defalarca düğümlenmişti. Gemici düğümü atmış benim biricik cilveli kızım. Tüm ameliyathane ekibi Allahın koruduğunu hiçbir şey korumaz derler ya, bu olsa gerek demişler. doktorum iyi ki bebeği aldık, yoksa biz ne yapardık demiş.

Annelik iç güdüsü bir kez daha doğruluğunu ispatladı demiş.

Eşim, annem, babam kardeşim, yeğenim, arkadaşlarım ve eşimin yakınları beni kadın-doğum ameliyathanesinin önünde heyecanla beklerken, gelinimiz ve çok sevdiğim canım arkadaşımın kucağında benim cilveli kızım kanıyla ve ameliyat yeşilleriyle büyüklerine gösterilmek için getirilmişti.

Annemin benim canım kızımı gördüğünde ağlayarak “Kızım sen 18 senelik yollardan mı geldin.? Hoş geldin!…” diye karşılamasını, bütün doğum yakını sahipleri gözleri yaşararak izlemişler. Allahıma binlerce şükür çok sağlıklı ve eli ayağı düzgün nur topu gibi bir kızım olmuştu. Bebeğimin sağlığı gayet iyi idi. Ardından bebeğimi temizleyip giydirdikten sonra arkasından benide getirerek yatağıma yatırdılar. o anı hiç unutamam. Cenabı Yüce Allahım çok büyük. evlatlarımıza bin kere uzun ömürler sağlıklar versin. (amin.) Allahım olmayanlara versin. o yüce duyguyu herkese çifter çifter tattırsın. Hayallerim gerçek olmuştu. Allahım a ne kadar şükür etsem azdı. Kızımın adını bana büyük destekleri olan doktorumun adı olan Nuray adını verdim.

Şimdi kızım Nuray 18 aylık çok akıllı Allahıma hamd olsun. Çok sağlıklı bebek. Aynı babasının küçük ikizi. Babasının sevgilisi. Anneannesinin canı, dedesinin gözbebeği, dayısı ve yengesinin üzümü. Kızıma her bakışımda, Yüce Allahıma kızım Nuray için uzun ömür ve sağlık diliyorum. Allahım bağışlasın diyorum.

Şükür ediyorum.

Hamileliğimden bu yana bütün bebek isteyenlere gönülde dua ediyorum. ve edeceğim. (Amin)

Biliyorum ki Cenabı Allah’tan istersen, azim edersen ve pes etmezsen olmayacak şey yok.

Sevgiler.