lady q  


Çocuk İstiyorum Dayanışma Derneği – Tüp Bebek

Sibelin Kösesi Sayı 194 17.12.2006 TÜP BEBEK TEDAVİLERİNDE DEVLETİN KATKI PAYI 3 DEFA DEĞİL 2 DEFA OLUYOR.

TÜP BEBEK TEDAVİLERİNDE DEVLETİN KATKI PAYI 3 DEFA DEĞİL 2 DEFA OLUYOR.

2007 Ocak ayında yürürlüğe girecek olan genel sağlık sigortası ile tüp bebektedavilerine de kısıtlama geliyor. Çocuk Sahibi olmak isteyenler için sıkıntı veren bu karar bir çok belirsizlikleri ile de hem tedavi görenlerin hem de doktorların kafasını karıştırıyor.

İlk başta tüp bebek tedavileri yaptırabilmek icin belli başlı devlet hastanelerinden gidip rapor almak zorunda olmak önemli bir hendikap olarak karşımıza çıkıyor.Tüp bebek raporu almak icin devlet hastanesinde belli aralıklarla 3 defa aşılamadan sonra 2 kadın dogum doktoru birde üroloğun imzası olması isteniyor. İstanbulda bu rapor un doktorların özel muayenelerine gidip para ödemek ve öyle almak zorunda kalması gibi şikayetler karşımıza geliyor.
Geçen haftadan beri sukunetle hem üyeleri hemde doktorları dinleyerek mantık oturtmak için çalıştık.Bu hafta yasa tasarısı ile ilgili karşı görüşlerimizi hem bakanlığa hemde Meclis sağlık komisyonuna bildireceğiz.  

Neden bir yada birkaç doktorun dudak arasındayız?Sanki bu yasanın onlar için özel rant alanı olması için çıkarıldığı şüpheleri  artık iyice içimizde doğuyor.
Bir de birinci aşılamadan sonra ikinci aşılama arasında 3 yıl ara olması gerektiği gibi anlaşılması zor bir gereklilikde de karşımıza çıktı.Buna gerekçe olarak ilk aşılamadan sonra kadının hamile kalma ihtimalinin göz önünde bulundurulduğu düşünülüyormuş.Bu tasarının kimler ve hangi doktorlar tarafından hazırlandığı da sanki bir sır gibi .. Kime sorsak bilinen hiçbir tüp bebek doktorunun görüşü yok. Halkın bu konuyla ilgilenen derneklerinde görüşü alınmadı. Bu olayı yaşayan kişilerden görüş alınmadan yapılan yasanından da halk için yapıldığı söylenemez.

Zaten yoksul olan tedavi için yüksek maliyetleri ödeyemeyen ler için çıkarılması gerekiyordu. 3 defa tüp bebek tedavisinin olması ilk 3 tedavide hastanın yüzde 60-70 tedavisinin olumlu sonuç vermesi nedeni ileydi ve bütün ülkelerde tedavinin bir kısmına değil tamamına destek verilmesinin nedeni bu yöndeydi.

Yaş faktörünün de kadın için çok olumsuz etkileri var. Çok erken yaşta over yetmezliği çeken ve erken menapozla ile uğraşan çok kadın var. Eşinin sperm sorunu nedeni ile tedavi olanda da bir çok kadın var.. Kaldıki bu hastalar 23 yaşında bu tedaviye başlasalarda gene devlet hastanelerinde zaten aylarca bir çok tetkike maruz kalacaklar.

39 yaş ın son olmasının mantığı da yok.Bir çok kadında yıllarca eş nedeni ile tedavi için

Beklemektedir. Yaş sınırı yerine 39 yaşından sonra kadında adetin ikinci gününde yapılacak olan kan tahlili ile LH ve FSH larının yumurta rezervelerinin ölçü olarak alınması ve 39 yaşı 42 yaşa kadar genişletilmesi ve esnetilmesi gerekmektedir.

Özel merkezlerle anlaşma yapılmadığında yalnız devlet hastaneleri ve üniversitelerde yaptırılmak zorunda bırakılan hastalar hastanın istediği yerde tedavi olma hakkının ellerinden alındığını ve ihlal edildiğini bilmektedirler.

Neden bu tür yasalar hazırlanırken hasta temsilcilerinin de görüşleri alınmamaktadır.

Bu hafta ve yılbaşı haftası bu kararname ile ilgili görüş ve önerileriniz bizim de doktor ve hasta görüşlerimizle birlikte TBMM Sağlık komisyonuna istemeselerde gönderilecektir.

Hepinize iyi haftalar dileriz.

Sibel Tuzcu

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ